YÖREX Yöresel Ürünler Fuarı’na Görkemli Açılış

Antalya Ticaret Borsası’nın (ATB) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) desteğiyle düzenlediği Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX) 8’nci kez kapılarını açtı. ANFAŞ Antalya Fuar Merkezi’ndeki fuarın açılışına, YÖREX’in uluslararası arenaya taşınması damgasını vurdu.

YÖREX’in açılışına Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıkloğlu, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, ATB Başkanı Ali Çandır, ATSO Başkanı Davut Çetin, TPE Başkanı Habip Asan, milletvekilleri, oda borsa başkanları, belediye başkanlarının yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.

Türkiye coğrafi işaret zengini

Bu yıl 8’incisi düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı’na 70 ilden 120 oda ve borsa, 16 kalkınma ajansı olmak üzere 400’ün üzerinde kurum ve kuruluş katılıyor. Geçen yıl 155 bin kişinin gezdiği fuara bu yıl 200 binin üzerinde ziyaretçinin gelmesi bekleniyor. 17 Eylül akşamına kadar gezilebilecek fuarın açılışında konuşan Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, Anadolu nun hemen bir nefeste sayabilecek yöresel ürünlerinin sayısının 2 bin 500 civarında olduğunu, bunların sadece yüzde 10’ unun coğrafi işarete sahip olduğunu söyledi.

Çandır, hükümetin ekonomik büyüme bakımından birinci sırada yüksek katma değerli ürünlerin üretimi ve ihracatını artırma hedefini koyduğunu belirterek, “Ülkemizin kısa sürede bu hedefe ulaşmasında Coğrafi İşaret Tesciline sahip yöresel ürünlerimizin hayati bir yeri bulunmakta” dedi.

Coğrafi işaret için müstakil yapı önerisi

Çandır, kamudan en büyük taleplerinin Anadolu nun eşsiz nitelikli ve coğrafi işaretli bu ürünlerin üretimine ve ihracatına stratejik bir değer verilmesi ve en önemli teşviklerin sağlaması olduğunu dile getirdi. “Bizim mevcut coğrafi işaretli tarım ve gıda ürünümüzün yarısı kadar ürüne sahip bulunan Almanya 4 milyar avroluk, yarımızdan daha az sayıdaki İngiltere ise 1,5 milyar avroluk bir gelire sahip” diyen Çandır, bu konuda Avrupa’nın liderliğinin 6’şar milyar avroluk gelirle Fransa ve İtalya’da bulunduğu bilgisini verdi.

Çandır, Türkiye nin potansiyelinin bu liderleri bile zorlayacak düzeyde olduğuna işaret ederek, “Ülkemiz genelinde bu potansiyeli harekete geçirebilmek için birbirinden değerli uğraşılar verilmektedir. Ancak bunlar ayrık ve dağınık bir yapıda yürütülmektedir. Birlikte hareket etmenin ve güç birliğinin avantajlarından yararlanmak için özellikle Kalkınma Bakanlığımızın çatısı altında müstakil bir yapıya kavuşturmamız gerekmektedir. Böylece Türk Patent ve Marka Kurumu’nun tescil yetkisiyle birlikte çok daha üretken ve verimli bir sektör yaratma gücüne sahip olabiliriz” dedi.

Önerdiği müstakil yapılanma gerçekleştirildiğinde ve devlet coğrafi işaretli yöresel ürünlere hak ettiği desteği sağladığında, hem ülkede hem de dünyada şimdiki ile karşılaştırılamayacak ölçüde büyük bir pazara ulaşacaklarını belirten Çandır, bir diğer taleplerinin ise YÖREX hakkında olacağına işaret ederek, “Sizlerin desteği ve öncülüğü ile coğrafi işaretli ve coğrafi işaret başvurusunda bulunan ürünlerimiz başta olmak üzere yöresel ürünlerimizi YÖREX çatısı altında müstakil olarak ya da uluslararası bir fuarın içerisine taşımalıyız” ifadelerini kullandı.

Antalya mağazası

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin ise, “Bu yıl Antalya olarak moralimiz daha iyi durumda Antalya’da turist sayısında %66 artış, Türkiye turizmini artıya geçirdiği gibi ekonomik büyümeye de katkı yapıyor. Antalya, Türkiye’nin yöresel ürünlerini, konuk ettiği milyonlarca turiste tanıtma görevini yeniden başarıyla yerine getiriyor” dedi.
Yöresel ürünlere coğrafi işaret alma konusunda önemli mesafe aldıklarını belirten Davut Çetin şunları kaydetti;

“Şimdi yöre kültürünü de ele almamız gerektiğini görüyoruz. Yani, yöresel ürünlerle beraber yöresel birlikteliği de geliştirmeye önem vermeliyiz. Yöresel ürünün anlam kazanması için yöre halkı, yöre esnafı yörenin markalaşmasına sahip çıkmalıdır. Avrupa’da artık bir çok bölge yüzde 100 bölge ürünü ve yüzde 100 ekolojik-biyolojik ürün konseptlerine geçmektedir. Küçük kırsal yörelerimizin birçoğu bu modeli kullanabilir.

Örneğin, Elmalı ilçemiz, etini, sütünü, ekmeğini de yüzde 100 Elmalı ürünü olarak üreterek katma değerini artırabilir. Elmalı otelleri, restoranları yüzde 100 Elmalı markasını kullanırsa, özellikle biyolojik üretim yapılırsa herkes daha kazançlı çıkar. Bu modelle kırsal kalkınma stratejisine, kırsal turizm ve yöresel ürünlerle yeni bir yön verebiliriz.

Son dönemde sanayi sektörümüzün otomasyon nedeniyle artık yeni istihdam yaratmadığını görüyoruz. Tarımın milli gelir payı yüzde 6’ya düşerken istihdam payı sabit kalmaktadır. Bu durumda tek çaremiz tarımsal ürün ve hizmetlerin değerini artırmaktır. Bu nedenle yöresel kalkınma modeliyle tarım sektörünü de güçlendirebiliriz.

Bizler de Oda ve borsalar olarak yöresel ürünlerin yanı sıra kırsal yöreler üzerine de bir çalışma başlatabiliriz. Bu konuda önemli bir adım olarak yöresel ürünler mağazalarıyla örnek yaratmamızın da yararlı olacağına inanıyorum. Örneğin Antalya mağazasının işlevi yöresel ürünlerimizin ve ilçelerimizin ürünlerinin tanıtımı olacaktır. Böylece yerli ve yabancı turist o yöreye yönelecektir. Aynı şekilde restoranlarımızda da yöresel ürün kampanyası başlatabiliriz.”

İlk müjdeyi TOBB Başkanı verdi

Bu talebin ardından kürsüye ilk çıkan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıkloğlu yaptığı konuşmada, YÖREX’e her yıl geldiğini, her bölgeden, her ilden Türkiye nin zenginliğinin YÖREX’te sergilendiğini söyledi. Coğrafi işaretin, yerelin dünya ile buluşmasını sağladığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Bu büyük organizasyon kalkınma noktasında yeni bir bilinç inşa etti. Zenginleşme noktasında çok doğru bir alan açtı. Bu işin mimarı ayrı bir takdiri hak ediyor” diye konuştu.
Fuara, 120’nin üzerinde oda ve borsanın katıldığını anlatan Hisarcıklıoğlu, bunu çok önemsediklerini, değerlere sahip çıkmak gerektiğini ifade etti. Hisarcıklıoğlu, halihazırda 3 yöresel ürünün Avrupa da tescillendiğini belirterek, “Diğer yerel ürünlerimizin de AB nezdinde tescili için TOBB, oda ve borsa camiası olarak çalışıyor ve üreticilerimize yardım ediyoruz” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin Vitrini

Antalya’nın Türkiye’nin vitrini ve sahnesi olduğunu belirten Antalya Valisi Münir Karaloğlu, “Bu büyük vitrin ve sahnede 7 coğrafyanın, 81 ilin yöresel ürünlerinin, yerel değerlerinin, renklerinin ve kültürel öğelerinin yer alması ve kendilerini ulusal ve uluslararası arenada tanıtmasını çok önemsiyoruz. Yöresel ürünlerimizin markalaşması, daha çok ekonomiye katkı vermesi, yerel kalkınması ve coğrafi işaret alan ürünlerimizin gelişmesinde 8’inci kez kapılarını açan YÖREX’in çok önemli katkıları var” ifadesini kullandı.

Bakanlardan destek geldi

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ise YÖREX’in yöresel ürünlerin daha fazla ticari değer kazanabilmesi için önemli olduğunu kaydetti. Türkiye nin en önemli saklı güçlerinden birisinin yöresel ürünler olduğunu belirten Elvan, bir yöresel ürün kendi ülkesinde yaygınlaşmadan küresel ölçekte marka haline gelemeyeceğini dile getirdi. Elvan, dünyada güçlü olarak ayakta kalmanın şartının üretmekten geçtiğini ifade etti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, YÖREX’in uluslararası boyuta taşınması için bakanlık olarak elinden geleni yapacaklarını ifade etti. YÖREX’e katılımcı sayısının ve fuarın kalitesinin yıldan yıla arttığını söyleyen Çavuşoğlu, fuarı uluslararası niteliğe kavuşturmak istediklerini yineleyerek, “Uluslararası fuar olması demek dünyanın her yerinden firmaların gelip, burada stant açması demek değildir. Uluslararası fuar olması demek, Türkiye nin her yerinden burada sergilenen ürünlerin dünyanın her yerine pazarlanması demektir. Elbette KKTC’den ve bazı kardeş ülkelerden de stantlar gelip, kurulabilir. Bunu yapabilmek için dünyanın her yerinden alım heyetleriyle üreticilerimizi ve ürünlerimizi buluşturmamız lazım” diye konuştu.

 

Dünya pazarı 200 milyar avro

Coğrafi işaretlerle ilgili verileri ise TÜRKPATENT Başkanı Prof. Dr. Habip Asan açıkladı. Şu anda 210 tescilli coğrafi işaret olduğunu dile getiren Asan, yaklaşık 400 tane de işlemleri devam edenler olduğuna işaret ederek, “Yakın zamanda tamamlanan Malatya kayısısı ile beraber Avrupa Komisyonunda 3 tane tescilli coğrafi işaretimiz var. Kayseri sucuğu ve pastırması başta olmak üzere 10 tane coğrafi işaret işlemleri komisyonda devam etmekte” dedi.

Asan, bu anlamda Avrupa da yıllık 50 milyar avroluk değer yaratıldığını, dünyada da 200 milyar avroluk bir coğrafi işaret pazarı olduğunu dile getirdi. “Biz de Türkiye olarak önemli ölçüde bu pazardan pay alabileceğimizi düşünüyorum” diyen Asan, bu noktada YÖREX gibi etkinliklerin artırılması gerektiğinin altını çizdi.

 

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir