Şirketlerde 7 Büyük İsraf


Yalın düşüncenin israflardan arınmayı hedef alan bir metodoloji olduğunu belirten Hilmi Ünsal, “Yedi büyük israfı görmenizi ve sisteminizi bunlardan arındırmanızı, verimli çalışmanızı hedef alan bir sistemden bahsediyoruz.  Bunlar, aşırı üretim, stok, bekleme, düzeltme, taşıma, hareket ve fazladan işlem olarak karşımıza çıkıyor” dedi.

Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) 16. Online Toplantısı ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Akın Akıncı, Yönetim Kurulu Üyeleri, ANSİAD üyeleri ve misafirlerin katılımıyla gerçekleştirildi. ‘Bizden Biri’ konseptiyle gerçekleştirilen, “Meslekte Tecrübe Paylaşımı ve Yalın Şirket Yönetimi”nin konuşulduğu toplantının konuğu, ANSİAD Geçen Dönem Yüksek Danışma Kurulu Başkanı & ANSİAD Geçmiş Dönem Başkanı & Wagner Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su L. Hilmi Ünsal oldu.

İŞ İNSANI SÜLEYMAN ÖZTÜRK ANILDI

10 Nisan günü aramızdan ayrılan ANSİAD Üyesi, iş insanı Süleyman Öztürk’ü anarak başlayan toplantıda, Öztürk’ün dostları kendisiyle ilgili düşüncelerini paylaştı. ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Akın Akıncı, “Çok üzgünüz, çok buruğuz. Hepinizin hayatında denk gelmiştir, birini kısa sürede tanırsınız ve kalbinizde yer edinir. Süleyman öyle biriydi benim için de. Hayatıma değer katan insanlardan biriydi, her ölüm kötüdür, içimizi acıtıyor. Hepimize, ailesine baş sağlığı ve sabırlar diliyorum. Sabretmek lazım, başka çaremiz yok, bu akşam da bizlerle beraber Süleyman, hep öyle olacak” dedi. Süleyman Öztürk’ü anarak sözlerine başlayan ANSİAD Geçen Dönem Yüksek Danışma Kurulu Başkanı & ANSİAD Geçmiş Dönem Başkanı & Wagner Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su L. Hilmi Ünsal, “ANSİAD’da tanıdığım ve giderek daha fazla tanımaya başladığım bir arkadaşımızı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz elbet. Süleyman’ı bir yolculukta daha fazla tanıma fırsatım oldu. Birincisi felsefe yolculuğu ikincisi de bu felse yolculuğunda birlikte gittiğimiz seyahatler sayesinde. Süleyman hep mütebessim, saygılı, sevecen ve dost bir tavır içerisindeydi, ölümler hakikaten çok acı, insan kolay kabul edemiyor. Mekanı cennet olsun. Keşke daha fazla birlikte olma ve daha fazla yolculuk yapma imkanımız olsaydı” diye konuştu.

MESLEKTE 40 YIL

Meslekte 40 yılı dolduran Hilmi Ünsal, Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nden mezun olup, ABD’de Michigan Üniversitesi’nde iki ayrı dalda Yüksek Lisans eğitimini tamamladıktan sonra 1984 yılında Antalya’ya dönerek 1992 yılında Antalya Serbest Bölgesi’nde Türk – Alman ortaklığı olarak kurulan Wagner Kablo A.Ş.’de başlangıçtan itibaren Genel Müdür olarak görevini sürdürdüğünü belirtti. Ünsal, otomotiv yan sanayinin Antalya’ya gelmesi, şirketlerin kurumsal yönetimi ve yalın üretime öncülük ettiklerini kaydetti. Kurumsal şirket yönetimi ve yalın üretim konularında Antalya’ya yenilik getirdiklerini dile getiren Ünsal, “1992 yılında Antalya Serbest Bölgesi’nde faaliyete geçen bir firma Wagner Kablo. Yılda 46 milyon adet araca üretim gerçekleştiriyoruz, 25 ülkeye ihracatımız var ve yüzde 70’i kadın olmak üzere 700 çalışanıyla faaliyet gösteren bir firmayız” dedi. Bir çok markaya üretim gerçekleştirdiklerini kaydeden Ünsal, “Sinyal kolları, otomatik vites, silecek kolları, yol bilgisayarları, kontrol sistemleri, gösterge, ayna, emniyet kemerleri, ısıtma-soğutma ve motor kontrol ünitesi gibi bir çok ürün grubu için üretim yapıyoruz” diye konuştu.

YALIN YÖNETİM SİZİ KÖRLÜKTEN KURTARIYOR

2007 yılında yalın uygulama kararı verdiklerini dile getiren Ünsal, “14 yıl önce yalın üretime başladık, kesintisiz olarak yalın şirket ve yalın kültüre doğru evrimleştirerek çalışmalarımızı sürdürdük. Yalın ne derseniz, basitçe verimliliğin artması hadisesi diyebiliriz. Elbette iş bu kadar basit değil. Verimlilik dediğimizde, bizim ükemizde şirketlerde görülmeyen çok ciddi bir verim problemi var. Bir çok şirketin de verimsiz çalıştığını görebiliriz. Yalın sizi bu körlükten kurtarıyor ve verimli çalışmayla ilgili metodları size öğretiyor” dedi. Kilo vermeye çalışan insan örneğini veren Hilmi Ünsal, “Kilo kaybının yavaş olması ve yerleşmesi önemli. Bir anda 20 kilo veren bir insan düşünün bir de yaşam biçimini değiştiren bir insanı düşünün, yalın burada ikinci seçenek olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu. Otomotiv sektörü haricinde bir çok kurumda ve şirkette uygulanabilir olduğuna dikkati çeken Ünsal sözlerini şöyle sürdürdü; “Getirisi en yüksek yatırım dersek abartmamış oluruz. EBİT’e yüzde katkısı olarak baktığınızda özellikle otomotiv sektöründe bu rakamlarla ilk 5 yılda verdiğinizin kat ve kat üzerinde alıyorsunuz, yatırım yapmıyorsunuz sadece metodlarınızı değiştiriyorsunuz. 10 yılda yüzde 4-7, uzun dönemde yüzde 7-10 civarında karlılığınız artıyor. Bu rakamlar size az gibi gelebilir ancak değil, otomotiv sektöründe net rakamlardan bahsediyoruz. EBİT’te yüzde 5 iyi bir rakamdır, bunu yüzde 15’lere çıkartmanız iyi bir yalın uygulamayla mümkün oluyor. Yalın ne demek diye baktığımızda Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde ‘gösterişsiz, süssüz, sade’ anlamına geliyor. Yalın düşünce, sisteme yük getiren israflardan arınmayı hedef alan bir metodoloji, üretim sisteminin adına karşılık geliyor.”

DEĞER KATMA VE İSRAF

1980’lerin başında yaşanan petrol kriziyle beraber ABD’nin Japonya’yı örnek alarak başlattığı yalın üretim sisteminin özellikle otomotiv sektörünü olumlu yönde etkilediğini belirten Ünsal, “Yalında iki önemli kavram söz konusu, birincisi değer yaratma, ikincisi de israf kavramı. Yedi büyük israfı görmenizi ve sisteminizi bunlardan arındırmanızı ve verimli çalışmanızı hedef alan bir sistemden bahsediyoruz.  Bunlar, aşırı üretim, stok, bekleme, düzeltme, taşıma, hareket ve fazladan işlem olarak karşımıza çıkıyor” dedi. Sürecin getirileri olduğunu belirten Ünsal, “İsrafları yok ederek akış süresini azalttığımızda, teslim süresinin kısalması, para dönüş hızının artması, stokların azalması, kaynak kullanımı etkinliğinin artması, maliyetlerin düşmesi, işletme sermayesi ihtiyacının azalması, kalitenin izlenebilirliğinin artması, tahmin yerine kesin siparişe üretimin mümkün hale gelmesi ve demode olma riskinin ortadan kalkarak stokların elde kalmaması gibi verimli sonuçlara ulaşabilirsiniz” diye konuştu.

WAGNER’IN YALIN YOLCULUĞU

Wagner’in son dönemdeki başarısında yalın yönetim ve kültürün çok önemli bir rol aldığını dile getiren Ünsal sözlerini şöyle sürdürdü; “2007 yılında öncelikle yalın üretimle başladık. Daha sonra yalın üretimi yalın şirkete ve en sonunda da yalın kültüre dönüştürdük. 2015 yılı itibariyle de yalın ve dijital olarak devam ediyoruz. 2005 yılında fabrikaya girdiğinizde her yer dolu adım atacak yer yokken yalınla birlikte üretim alanınızda işe yaramayan bir sürü şeyin olduğunu görüyorsunuz, bunlar kalktığında bu alanın size fazla yettiğini anlıyorsunuz. Üretilecek kadar malzeme geliyor, üretim gerçekleşiyor ve hemen oradan gidiyor. Bunu uygulayacak olan insanları da eğitmeniz çok önemli. Gereksiz işleri gördüğünüz ve buna müdahale ettiğiniz zaman hem üretim alanında hem ofislerde çevrim hızlarınız artıyor. Katma değer artışı yüzde 45 kişi başına. Bu oran 2020’de yüzde 50 mertebesinde. Tamamen aynı insanla çok daha fazla mavi ve beyaz yakada katma değer yaratmayı hedefliyor. Yalın otomotiv sektöründe çıktı gibi görünse de özellikle medikal ve inşaat sektöründe son derece yaygın. Turizmde de çok rahat uygulanabilir ancak nedense turizmcilerimiz geri kalıyorlar.”

YALIN TAVSİYELER

Yalına başlayanlara 15 yıllık deneyimini paylaşan Ünsal, “Öncelikle tepe yönetiminin, yani iş sahibinin yalını benimsemesi gerekiyor. Yöneticinin liderlik etmesi, yalının önce kendisi tarafından temellerinin öğrenilmesi ve kaynak ayırması gerekiyor. İlk 5 yıl çok önemli, bunun yerleşmesi için, yaşam biçiminizi değiştirmeniz önemli, kritik bir 5 yıl bu yüzden pes etmeyin. Kendi kendinize öğrenemezsiniz, iyi bir danışmanla çalışmanızda yarar var. Orta ve üst düzey yöneticilerinizin mutlaka yurt dışında farklı uygulamaları görmesini sağlayın ve en önemli kaynağınızın insan olduğunu unutmayın” dedi. Toplantı, soru ve cevapların ardından sona erdi.

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir