Ömer Erbil: ‘Korumama’ Kararları Alınıyor
|Erbil, “Sizlere yüzlerce koruma kurulu örneği gösterebilirim, maalesef arkeoloğun da imzasının bulunduğu. Son dönemlerde rant ve siyasi baskı nedeniyle ‘korumama’ kararları alınıyor. Koruma kurulu üyeleri siyasetin elinde oyuncak olmuş” dedi.
Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) 2019 faaliyet yılı 8’nci Olağan Toplantısı Akra Hotel’de gerçekleştirildi. Toplantı moderatörlüğünü ANSİAD Fahri Üyesi ve Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık’ın gerçekleştirdiği toplantının konuğu Hürriyet Gazetesi Yazarı Ömer Erbil oldu. ‘Kültür Varlıklarını Yeterince Koruyor muyuz?’ konusunun konuşulduğu toplantıya Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili ve ANSİAD Geçmiş Dönem Başkanı Mehmet Hacıarifoğlu, Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (BAKSİFED) Başkanı Abdullah Erdoğan, Akdeniz Girişimci İş Kadınları Derneği (AGİDER) Başkanı Dr. Figen Sayın Yıldıran, ANSİAD üyesi iş insanları ve eşleri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Akın Akıncı, “Öncelikle olağanüstü genel kurulumuzda yönetimimize verdiğiniz onay ve güvenoyu için şahsım ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarım adına hepinize çok teşekkür ederim” dedi. ANSİAD çatısı altında projelerin konuşulup yürütüleceği ve yeni projeler ile ANSİAD vizyonuna yakışır çabalar içinde olunacağının altını çizen Akıncı, Bu vesileyle hepinizin güzel bir Ramazan ayı geçirmenizi dilerken, şahsım ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarım adına tekrar selam ve saygılarımı sunuyorum” diye konuştu.
‘MAALESEF ARKEOLOĞUN DA İMZASI VAR’
Meslek hayatı boyunca kültür varlıklarını, SİT alanlarını ve müzeleri korumaya çalıştığını belirten Erbil, “Koruma bilincinin gelişmesinde medyanın önemli bir araç olduğuna inanıyorum. 2006 yılında Uşak Müzesi’nden çalınan kanatlı denizatı broşu haberim büyük yankı uyandırdı, bu haberle dünyada 32 gazete ve televizyona röportaj verdim. Bu haber hem medya hem de müzeler açısından bir milat” dedi. Son dönemlerde rant ve siyasi baskı nedeniyle ‘korumama’ kararları alındığını kaydeden Erbil, “Sizlere yüzlerce koruma kurulu karar örneği gösterebilirim, maalesef arkeoloğun da imzasının bulunduğu. Koruma kurulu üyeleri siyasetin elinde oyuncak olmuş. Artık koruma kurullarında doçent, profesör kalmadı” diye konuştu. İstanbul Tarihi Yarımada’nın dünyanın göz bebeği olduğunu belirten Erbil, “Fakat buradaki Koruma Kurulu Başkanı avukat. Koruma kurullarının bu yapısıyla bizim kültür varlıklarını koruma şansımız yok. Buraların tamamen özerk olması ve üniversitelere, bilim insanlarına teslim edilmesi gerekiyor. Kültür varlıklarını ancak böyle koruyabiliriz ve gelecek kuşaklara emanet edebiliriz” dedi.
‘DEDEKTÖR SATMAK SERBEST’
Son yıllarda Türkiye’de defineciliğin arttığını kaydeden Erbil sözlerini şöyle sürdürdü, “Malını, mülkünü kaybeden birçok varlıklı insan tanıyorum. Definecilik bi hastalık. Kısa yoldan zengin olma hayalleriyle tarihi varlıklara büyük zararlar veriliyor. Türkiye’de dedektör satmak ve almak serbest. Dedektörle kazı yapmak da suç kapsamında değil. Ben burada kazı yapılmayacağını bilmiyordum diyerek kurtulabiliyorsunuz. Ama kazı yapıp eseri çıkarmak suç. Yani dedektörü satın alıp kazı yapmaya giderseniz ve orada eseri çıkartırken yakalanırsanız bu şekilde ceza alıyorsunuz. Harita hazırlayıp satanlar var. Bu haritalar 200-300 bin dolara satılıyor. Definecilikte para kazanan insan görmedim. İşsiz arkeologlar da işin içine girmeye başladı. Bu konu hakkında yasal olarak acil önlem almak gerekiyor.” Definecilik konusunda Antalya ile ilgili de bilgi veren moderatör Prof. Dr. Hava İşkan Işık, Antalya’nın dağlarında tepelerindeki antik kentlerin defineciler yüzünden kazılmadık yeri kalmadığını belirtti. Işık, “Antalya’nın antik kentlerinde metrelerce derinliğe kadar kazı yapıyorlar. Çok acil önlemler alınmalı. İçimiz kan ağlıyor” dedi.
EĞİTİM ŞART
Kültür varlıklarını korumak ve sahip çıkılması için eğitimin şart olduğunu belirten Erbil, “Hepimizin yapması gerekenler var. Kültür varlıklarını korumak için müzelere, kazılara destek olmak, çocukları eğitmek gerekiyor. Müzeleri, kültür varlıklarını anlatan gizli reklamlar yapılabilir. Biz kültüre, sanata, arkeolojiye önem verdikçe daha bilinçli, daha güzel toplumlar yetişecek” diye konuştu. Kültürel ve sanatsal etkinliklere dahil olarak çevremizdekileri adapte etmeye çalışmamız gerektiğini dile getiren Erbil, “İlkokul döneminde öğrencileri müzeye taşıyıp, ‘Ben müzeye gittim’ duygusunu yaşatmamak lazım. Biz anaokulundayken götürmeye başlıyoruz ve sonra ‘Ben 5 yaşındayken gitmiştim’ deyip bir daha müzeye uğramıyor. Müzecilerimiz çocuklara tatlı tatlı anlatarak, özel bölümlerle eğitim seferberliği gerçekleştirmek lazım” dedi.
RESTORASYON DENİLİNCE KORKUYORUM
Toplantının soru ve cevap kısmında Erbil’e Kaleiçi’ndeki Kesik minare restorasyonu ile minare üzerine oturtulan külah hatırlatıldı. Konuya çok hakim olmadığını dile getiren Erbil, “Toplantı öncesinde biraz bilgilendim ama restorasyon dendiği zaman ben çok ürküyor ve korkuyorum. Koruma Kurulu’nun kararıyla olmuştur herhalde. Maalesef Türkiye’de restorasyonlarda ciddi problemler var. Restorasyon kriterlerimiz yok. Oturup restorasyon kriterlerimizi belirlememiz gerekiyor. Dünyanın belirlediği kriterler var. Zaman zaman bunun güncellenmesi gerekiyor. Bizim ülkemize uymayan kriterler var. Bizim kendi kriterlerimizi belirleyip artık tek ele almalıyız. Vakıflar, belediyeler, bakanlık, özel şirketler restorasyon yapıyor ve herkes kendi bilgisi dahilinde yapıyor. Kanuna, yasaya bağlamak gerekiyor” diye konuştu. Ansiad 8. Olağan Toplantısı, soru ve cevapların ardından ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Akın Akıncı ve toplantı moderatörü Prof. Dr. Havva İşkan Işık’ın günün anısına Hürriyet Gazetesi Yazarı Ömer Erbil’e plaket takdimiyle sona erdi.