İş Sağlığı ve Güvenliğinin Nabzı Antalya’da Atıyor

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) tarafından bu yıl 2.’si düzenlenen ‘Elektrik Dağıtım Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi’ Antalya’da başladı. 15-17 Şubat tarihleri arasında Antalya’da gerçekleşen kongrenin açılışını Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Müsteşar Yardımcısı Abdullah Tancan, TEDAŞ Genel Müdürü Halil İbrahim Leventoğlu, TEİAŞ Genel Müdür Yardımcısı Orhan Kaldırım, TES-İŞ Başkanı Mustafa Şahin ve ELDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yaşar Arslan yaptı.

Kongrede Türkiye’de ve dünyada yaşanan iş kazaları masaya yatırılırken, iş sağlığı alanında yaşanan gelişmeler ve alınabilecek önlemler katılımcılar ile paylaşıldı.

SFE International, Hefe Enerji ve Kermel’in sponsorluğunda ve ‘Önleme Kültürü’ teması ile düzenlenen kongrede topraklamanın temel prensipleri ve uygulamaları, dağıtım sektörüne özgü yüksekte çalışma ve ‘İSG Kültürü’ kavramı ile ‘İSG kültürü nasıl oluşturulur?’ konuları masaya yatırıldı.

Kongrenin açılış konuşmasını yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Abdullah Tancan: “İş kazalarının nedenlerini bilebilirsek bu konuda gereken tedbirleri de alabiliriz. Bugün dünyanın hemen her ülkesinde iş kazası istatistiklerinde esas iki oran kullanılmaktadır: Kaza sıklık oranı ve kaza ağırlık oranı… Kaza sıklık oranı, belirli bir dönemde, 1 milyon insan/saatlik bir çalışma süresi içinde meydana gelen ve 1 günden fazla iş göremezlikle sonuçlanan kaza sayısını ifade ediyor.  Kaza ağırlık oranı ise yine belirli bir dönemde 1 milyon insan/saatlik çalışma süresi içinde iş kazası nedeni ile kaybolan iş gücü sayısını ifade ediyor. İş kazalarının nedenleri konusunda yapılan araştırmalar, kazaların başlıca iki temel nedeni olduğunu ortaya koyuyor. Bunlardan birincisi insana bağlı nedenler, ikincisi fiziksel ve mekanik çevre koşullarına bağlı nedenler… Bu nedenlere baktığımızda kazaların yaklaşık yüzde 90’ının insana bağlı nedenlerden kaynaklandığını; yaklaşık %10’unun da fiziksel ve mekanik çevre koşullarına bağlı nedenlerden kaynaklandığını görüyoruz. Burada, insana bağlı nedenlerinin neler olduğuna yoğunlaşmakta fayda var. Her bir işçinin ayrı ayrı kişisel, fizyolojik ve psikolojik özellikleri var ve bu özelliklerin her birisi kazaların meydana gelmesinde etkili olan faktörler arasında yer alıyor. Kişisel özelliklere baktığımızda; yaş, cinsiyet, medeni durum, statü, kıdem ve eğitim düzeyi olarak gruplandırabiliyoruz. Yaş, iş kazalarının meydana gelme sıklığı göz önünde bulundurulduğunda kişisel özellikler arasındaki en önemli faktörlerden birisi… Genç işçilerin iş kazasına uğrama oranı, SGK verilerine göre yaşlı işçilerden daha yüksek… En çok kaza 25- 29 yaş grubu işçilerinde meydana geliyor. Bunu 18-24 yaş grubu işçileri takip ediyor. Ancak 30 ve 34 yaşın üzerindeki yaş grubuna baktığımızda, iş kazaları ciddi şekilde azalmaya başlıyor. Diğer bir konu cinsiyet… Bu da yine iş kazalarının meydana gelmesinde etkili olan faktörlerden birisi… Erkek işçilerin iş kazası geçirme oranı, kadın işçilere göre daha yüksek…  Diğer bir önemli faktör ise medeni durum… Verilere göre bekar işçiler daha çok iş kazasına uğruyor. Diğer yandan statü yükseldikçe iş kazasına uğrama oranı ciddi manada düşüyor. Yapılan araştırmalar en çok 1 gün ila 1 yıl arasında kıdemi olan işçilerin kazaya uğradıklarını gösteriyor. 1 yıl ile 2 yıl arasında kıdemi olan işçilerde kaza oranında biraz düşüş yaşanıyor. 5 yıl ve üzerinden kıdemi olan işçilerde ise kaza oranının en düşük noktalara gittiğini görüyoruz. Hakeza eğitim seviyesi yükseldikçe bu işçilerimizin yine kaza oranlarının düşmekte olduğunu görüyoruz. Fizyolojik faktörlere baktığımızda ise görme, işetme kaybı, fiziksel uyumsuzluk, beden yapısının uygun olmaması, uykusuzluk ve yorgunluk karşımıza çıkıyor. Son olarak da psikolojik faktörler: Çalıştıracağımız işçinin o iş alanında asgari zihinsel yeterliliği, duygusal yapı, sakarlık, tatminsizlik, aşırı güven, stres, yapılan işe ve ortama uyum, konsantrasyon sorunu ve ihmalkarlık… İşverenler işçileri işe alırken nasıl fiziksel olarak testlerden geçiriyorsa, psikolojik olarak da geçirmeliler. Çünkü bu faktörler de iş kazalarına sebep olan faktörlerden bir kaçı…”

“Elektrik enerjisi insan yaşamında tartışmasız bir önceliğe sahip”

Elektrik dağıtım sektöründeki kaliteli hizmetin temini konusunda dağıtım şirketleri olarak kendilerine büyük sorumluluklar düştüğünü belirten TEDAŞ Genel Müdürü Halil İbrahim Leventoğlu, “Bu sorumlulukların en önemlisi ise çalışanların hayatlarından endişe etmeden çalışabilecekleri ortamı sunmak; risk unsurlarının belirleyerek gereken önlemlerin almak, iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı çalışanların ruhsal ve bedensel sağlıklarını koruyabilecek çalışmaların hayata geçirilmesidir. İş yerlerinde önce insan, sağlık ve iş güvenliği anlayışı ile hareket edilmesi, çalışanlar ve işverenler arasında bu bilincin oluşturulması bir zorunluluk” ifadelerini kullandı. Elektriğin insan hayatındaki önemine değinen Leventoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Kaliteli ve kesintisiz elektrik, kaliteli bir yaşam için büyük önem arz ediyor. Bu resmi değiştirmek için TEDAŞ olarak çalışmalarımızı başlattığımızı paylaşmak isterim. Enerji arızalarının iş kazalarına sebep olduğu gerçeğinden hareketle, kullanılan teçhizatın kalitesinin artırılması kapsamında kurumumuzca hazırlanan teknik şartnameye ve beraberinde ilgili standartlara uygunluğun aranmasında azami gayret sarf edilmesi çok önemli” olduğunu ifade etti.

İş sağlığı ve güvenliği konusunda proaktif yaklaşıma sahip olmanın önemine değinen TEİAŞ Genel Müdür Yardımcısı Orhan Kaldırım: “İş sağlığı ve güvenliği konusunda proaktif bir yaklaşıma sahip olmak, güvenlik kültürüne sahip olmak demek. Güvenlik kültürünü kazanmaksa bizim için her zaman ulaşmayı arzu ettiğimiz üst hedef anlamı taşıyor.  2018’i Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Berat Albayrak Bey’in yorumları doğrultusunda eğitim ve iş sağlığı güvenliği yılı olarak belirledik. Bu kapsamda; sanal gerçeklik, tiyatral eğitim, İSG videoları ve yekpare yanmaz izole elbise için AR-GE çalışmaları gibi çeşitli projeler hayata geçiriyoruz. Bu kongremizin de iş sağlığı ve güvenliği anlamında hepimize değer katacağına inanıyorum” dedi.

Konuşmasına Uluslararası Çalışma Teşkilatı ILO’nun iş kazaları ile ilgili bir tespitini hatırlatarak başlayan TES-İŞ Başkanı Mustafa Şahin: “ILO, meslek hastalıklarının tamamının ve iş kazalarının yüzde 98’inin önlenebilir olduğunu ifade etmektedir. İşçi sendikaları olarak bizler, ILO’nun bu ifadesinin ardında yatan anlayışı sonuna kadar destekliyoruz. Ülkemizde ‘önleme ve güvenlik kültürünün’ oluşturulabilmesi için öncelikle ILO’nun bu anlayışının çalışma hayatı ile ilgili tüm kesimler tarafından benimsenmesi ve yaygınlaştırılması gerektiğine inanıyoruz. Ülkemizde bu kültürün oluşturulamaması ve önleyici çözümlerin yeterince geliştirilememiş olması kayıplarımızın en büyük sebebidir. Toplumun bilinç ve farkındalık düzeyini artırmak, riskleri önceden tespit etmek, düzgün işleyen bir veri toplama ve kayıt sistemi oluşturmak; nihayetinde kaza ve hastalıkları kaynağında önlemenin yolunu birlikte bulmak zorundayız.” ifadelerini kullandı.

ELDER adına kongreye ev sahipliği yapan ELDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yaşar Arslan: “ELDER olarak, tüm elektrik dağıtım şirketlerimizde sağlam bir iş sağlığı ve güvenliği kültürünün oluşması; sektörümüze emek veren tüm çalışanlarımızın en üst seviyede iş güvenliği önlemleri altında çalışması için sektördeki İSG bilincini artırmayı kendimize misyon edindik. Bu kapsamda, bu yıl ELDER olarak Elektrik Dağıtım Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Kongremizin 2’incisini düzenliyoruz.”

İş sağlığı ve güvenliğinin önemine dikkat çeken ve iş kazaları ile ilgili çarpıcı rakamlara değinen Arslan sözlerine şöyle devam etti: “İş sağlığı ve güvenliği konusu Birleşmiş Milletler seviyesinde ele alınıyor ve dünyanın hangi ülkesine giderseniz gidin çalışma hayatının en kritik ve gelişime açık konuları arasında sayılıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre dünyada her yıl ortalama 300 milyon iş kazası, 160 milyonun üzerinde meslek hastalığı vakası meydana gelirken, 3 milyon işçi iş kazaları veya meslek hastalıkları sebebiyle hayatını kaybediyor. Türkiye’de sadece 2018 Ocak ayında 141 çalışanımız hayatını kaybetti. Tüm bu kayıplara rağmen Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından hazırlanan ‘Güvenlik Kültürü Raporu’ gösteriyor ki meslek hastalıklarının tümü, iş kazalarının ise yüzde 98’i önlenebilir kazalardan oluşuyor. Bu yüzde 98’lik oranın yüzde 4-5 civarı elektrik sektöründe meydana geliyor. Her yıl dünya nüfusunun yaklaşık binde 4’ünü, gerekli önlemleri ve çalışmaları yaptığımızda önleyebileceğimiz kazalar sebebiyle kaybediyoruz. Türkiye’de ise Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yayınlanan en güncel istatistiklere göre 2016 yılında ülke genelinde 286.000 sigortalı çalışan iş kazası geçirirken, bu kazalarda 2000 çalışan ne yazık ki hayatını kaybetti.”

Arslan: “Elektrik dağıtım sektöründe iş kazaları ciddi oranda önlenebiliyor”

Arslan iş sağlığı ve güvenliği konusunda elektrik dağıtım sektöründeki çalışmaların iş kazalarını ciddi oranda önlediğini vurguladı. Arslan: “Bildiğiniz üzere elektrik dağıtım sektöründe uyulması gereken birtakım kalite yönetim sistemleri bulunuyor. Bu kalite yönetim sistemleri gereği tüm iş grupları çalışma talimatları ve iş yönergeleriyle tarif edildi, saha çalışmaları standardize edildi. Bu şekilde sektördeki iş kazaları ciddi anlamda önlenebiliyor. Devam etmekte olan mesleki yeterlilik personel belgelendirme süreçlerinin de bu yönde ciddi katkıları olduğunu belirtmek isterim” şeklinde konuştu.

İş dünyasına ve kurumlara iş sağlığı ve güvenliği konusunda yönetim sistemlerinin iyileştirilmesi, iş yerlerinde elektrik enerjisindeki güvenlik standartlarının geliştirilmesine katkıda bulunulmasının hedeflendiği kongreye yaklaşık 300 kişi katıldı.

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir