EXPO Alanı’na “Bilim Parkı” Önerisi

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin, bir süredir kamuoyunda geleceği merak konusu olan Aksu’daki EXPO 2016 Antalya Alanı’nın “Bilim parkı, biyoteknoloji – tarım teknoparkı, bilim-sanat köyü” olarak değerlendirilebileceğini söyledi.

Başkan Çetin, “EXPO’ya 1.8 milyar lira harcandı ve ortaya temalı park, sembol eserler çıktı, fakat şimdi satışı gündemde. EXPO’nun anlamından uzaklaşmaması, çocuk ve çiçek temasının Antalya’nın sembolleri olarak korunması gerektiğine inanıyorum. EXPO 1.1 milyon metrekarelik bir alan. Antalya olarak, ortak sosyal fayda yaratacak yenilikçi bir proje düşünülürse güzel olur. Bilim parkı olabilir, biyoteknoloji – tarım teknoparkı olabilir, bilim-sanat köyü olabilir.  Artık yenilikçi kamu-özel sektör ortaklığına ihtiyacımız var. Katılımcı bir sistem olmadığında hatalar önlenemiyor. Bunda hepimizin sorumluluğu var, medyamızın da sorumluluğu var” dedi.

Kırsal kalkınma konusunda Bakanlıklar’ın ve Belediyeler arasında koordinasyon sağlanamadığına da değinen ATSO Başkanı Çetin, şunları kaydetti;

“Bir başka örnek vereyim, Antalya’da kırsal kalkınma yatırım projelerine hibeler bir süredir başlamış durumda. Yeni dönemde 85 projeye 50 milyon liralık hibe desteği verileceği açıklandı. Bu, elbette son derece memnuniyet verici bir gelişme. Bununla birlikte keşke bu konularda biz de Bakanlıkla birlikte çalışsak, karşılıklı olarak bilgilensek, istişare etsek herkes için daha yararlı olacaktır. Antalya’nın kırsal kalkınması dediğimizde; birkaç bakanlık, belediyeler hepsi ayrı ayrı ilgili, herkes ayrı ayrı birşeyler yapıyor. Bir kurum Akseki’de turizm projesine destek isterken, diğer kurum baraj projesine onay veriyor. Antalya’daki HES projesine, taş ocağı projesine Ankara’da karar veriliyor. Artık bu faaliyetlerin ya Büyükşehirde ya Valilikte bir yerde toplanarak koordinasyon sağlanması gerekiyor.”

Antalya ekonomisi

ATSO Başkanı Davut Çetin, Antalya ekonomisiyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu;

Antalya ekonomisinde sektörlerde farklı gelişmeler görüyoruz. Dayanıklı tüketim bizde de canlandı, fakat ekonomi genelindeki gelişme tam toparlanmadı. Vergi tahsilatlarımız halen yavaş gidiyor. Dün açıklanan konut satış verisine göre mart ayında konut satışı Türkiye’de %10, Ankara’da %18, Burdur’da %41, Isparta’da %55, Antalya’da ise %1.2 arttı. Ekonomi bültenimizde de yer aldığı üzere mart ayında karşılıksız çek oranımız %2.9’a düştü. İlk üç ayda Türkiye çek hacmi %12 artarken, Antalya’da aynı kaldı, yine de karşılıksız çekin düşmesi sevindirici bir durum.

Antalya’da bugünlerde en önemli konumuz turizmdeki durumun nasıl olacağıdır. Turist sayısında 4 aylık durum negatif görünse de ilk kez geçen yıla göre bir artış başladı. 2014’e göre %37,  2015’e göre %31 gerideyiz. Yine de geçen yıldan daha iyi olacağımızı söyleyebiliriz. Mevcut artış daha çok Rusya kaynaklı. Açıkçası elimiz yüreğimizde izliyoruz, çünkü Rusya ve Almanya pazarlarından farklı açıklamalar geliyor.  Almanya satışları son haftalara kadar düşmeye devam etti.

Antalya olarak bu yıl Sayın Valimizin öncülüğünde, BAKA desteğiyle daha güçlü bir tanıtım ve PR çalışması yürütmekteyiz. Bu kapsamda çeşitli ülkelerde medya ve ilgili kurumlarla görüşmeler yapıldı. Ukrayna çalışmalarına Yusuf Bey ile katıldık. Moskova’da sadece fuara katılmakla kalmadık, daha önce Antalya’ya davet ettiğimiz basın mensuplarıyla da tekrar bir araya geldik ve bunun yararlarını da görüyoruz. Avrupa basınında Türkiye aleyhinde yazılar azaldı. Antalya hakkında da olumlu haberler yayınlanıyor. Bunun sonucunda Antalya’yı tanıyan ve Antalya’ya alışmış olan yabancılar güncel sorunlara rağmen gelmeye devam ediyorlar.

Bununla birlikte aşırı fiyat indirimi yapılan yerler olduğunu duyuyoruz. Geçen ay fiyat indirimleri konusunda uyarı yapmıştım, bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Lütfen mümkün olduğu kadar kaliteden taviz vermemeye ve fiyat indirmemeye çalışalım. Bu konuya herkes dikkat etmelidir.

Bir başka önemli konu sebze-meyve ihracatımızdır. Geçen ay Rusya’daki durum konusunda uyarı yaptım, rahatsız olanlar oldu. Bakanlarımızın Rusya ziyareti sırasında Rus yetkililer aynı şeyi söylediler. Rusya ile ekonomik ilişkilerde turizmi de dikkate almanın yararlı olacağını ifade etmek istiyorum. Rusya ile karşılıklı yaptırımlar yerine artık ortaklık aşamasına geçmeliyiz. Sebze ihracatında son aylarda Irak pazarı canlanmış bulunuyor. Artık alternatif pazarları zorlamamız gerekiyor.

Bu yıl kışın meyvede veya narenciyede yaşanan fiyat düşüşü sebzede fazla yaşanmadı. Mart ayında Antalya halinde ürün miktarı aynı kaldı, ürün değeri ise %30 civarında arttı. Türkiye’nin sebze ve meyve ihracatı mart’ta iyi bir artış gösterdi, ancak meyve fiyatı çok düşük.  Domates ihracatı mart ayında %40 civarında artmış durumda, hatta 2015’e göre bile daha yüksek. Salatalık, patlıcan gibi bazı ürünlerde biraz sorun yaşanıyor. Devlet, sebze meyve ihracatına destek veriyor. Normalde ihracat desteğinden üreticinin de yararlanması gerekiyor, fakat küçük üretici bundan tam olarak faydalanamıyor. Üreticilerden bu konuda şikâyetler alıyoruz. Bunun dışında Alanya ziyaretimizde ihracatta kargo uçakları için destek talebi gündeme geldi. Bunları daha önce çok yazdık, çok konuştuk, bir kez daha dile getirmiş olalım.

Şirket açılış – kapanışları

Şirket kuruluşları konusunda bir tablo paylaşmak istiyorum. Antalya’da normalde yılda 5.000-5.500 civarı şirket kurulur. Her yıl 1500-2000 civarında şirket kapanır. Geçen yıl kurulan şirket sayısı 4 bine düştü, kapanışlar çok değişmedi. Antalya kuruluş ve kapanışlarda dördüncü sırada olmaya devam etmiştir.

 

Kurulan şirket sayısı

Türkiye İstanbul Ankara İzmir Antalya Bursa
2015 114,691

 

45,439 10,400 6,250 4,996 3,474
2016 106,452 40,971 9,336 6,227 4,000 3,415

Tasfiye edilen ve kapanan şirket sayısı

Türkiye İstanbul Ankara İzmir Antalya Bursa
2015 46,853 19,336 5,126 2,391 1,700 1,114
2016 45,903 18,478 5,197 2,305 1,631 1,110

 

Şirket sayısında dördüncüyüz, fakat sermayede geçen yıl 10. sıraya geriledik. Geçen yılın sermaye kaybı rakamlarda görülüyor. Büyük iller arasında en az sermaye ile şirket kurulan il olduk. Ankara’da yeni şirketler sermaye patlaması yapmış, Konya’da da sermaye kaybı olmuş, Gaziantep’te şirketler bizden çok daha ileride.

 

2015 OCAK-ARALIK 2016 OCAK-ARALIK Şirket başına sermaye
Sayı Sermaye Sayı Sermaye 2015 2016
ADANA 1489 338,062,775 1,389 245,236,300 227,040 176,556
ANKARA 8,070 1,468,230,951 7,266 3,663,863,982 181,937 504,248
ANTALYA 2,742 349,961,550 2,475 286,098,786  127,630 115,595
BURSA 2432 350,075,285 2,612 495,284,283 143,945 189,619
GAZİANTEP 1504 431,467,000 1,461 446,687,100 286,880 305,741
HATAY 797 149,653,592 806 390,640,538 187,771 484,666
MERSİN 1581 365,712,500 1,474 299,781,530 231,317 203,380
İSTANBUL 25,476 5,172,244,644 24,269 6,845,866,153 203,024 282,083
İZMİR 4,027 438,658,737 3,962 676,998,987 108,929 170,873
KOCAELİ 1482 279,002,428 1,432 295,462,200 188,261  206,328
KONYA 1369 706,463,156 1243 359,462,000 516,043 289,189
TOPLAM 50,969 10,049,532,618 48,389 14,005,381,859 197,170 289,433

Antalya olarak hep ortaklıkla sermayeleri birleştirmek gerektiğini söylüyoruz, ama olmuyor. Böylece yüksek katma değer, yüksek ücret, kaliteyle rekabet yerine fiyatla rekabet etmek zorunda kalıyoruz.”

 

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir