Eh Çok Taklit Edilen Fuar!


Antalya Ticaret Borsası`nın (ATB) `Sizin Oraların Nesi Meşhur` sloganıyla Türkiye`nin yöresel ürünlerinin tanıtıldığı Yöresel Ürünler Fuarı YÖREX, 23-27 Ekim`de Antalya ANFAŞ Fuar Merkezi’nde başlıyor. Bu yıl ilk defa 81 ilin yer alacağı 10. YÖREX’te, katılımcılar bir günde Anadolu turu yapabilecek.

TOBB’un desteğiyle ATB öncülüğünde Antalya’da düzenlenecek 10. YÖREX`in tanıtım toplantısı ATB Toplantı Salonu’nda yapıldı. Fuarın tanıtım toplantısına, ATB Başkanı Ali Çandır, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, ATB Yönetim Kurulu Üyeleri Halil Bülbül ile Cüneyt Doğan ve ATSO Yönetim Kurulu Üyesi Erol Erkan katıldı.

KRİZ VARSA ÇARE VAR

Dünyanın ilk yöresel ürünler fuarı YÖREX’i 23-27 Ekim tarihleri arasında “Sizin Oraların Nesi Meşhur?” sloganıyla düzenleyeceklerini belirten Ali Çandır, 2008 yılında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin “Kriz Varsa, Çare Var” kampanyasından hareketle yöresel ürünler projesi geliştirdiklerini bildirdi. YÖREX’in bu projenin bir etabı olduğunu belirten Çandır, “Yılda bir kez düzenlediğimiz bu fuarın yanı sıra yıl boyunca ülkemizin her köşesinde YÖREX adıyla paneller düzenliyor, bilgilendirme faaliyetlerinde bulunuyor, talep eden kurum ve kuruluşlara coğrafi işaret konusunda ücretsiz danışmanlık sunuyor, yasaların hazırlanmasına zemin hazırlıyor, yöresel ürünlerimizin ticarete kazandırılmasına gayret ediyor, coğrafi işaretlerin daha fazla yaygınlaştırılması için gönüllü bir biçimde çalışıyoruz” dedi.

11 yılda, yöresel ürünlerin ve coğrafi işaretlerin ülke gündemine alınmasına, yerel yönetimlerimizin bu konuda faaliyetlerde bulunmasına ve yerel kalkınma yolunun, yerinde kalkınmadan geçtiğinin anlaşılmasında önemli ölçülerde katkı sağladığını belirten Çandır, ”Yola çıktığımızda 109 adet olan coğrafi işaretli ürün sayımız bugünlerde 4 katın üzerinde artarak 12’si yabancı toplam 453’ye ulaşmıştır. Tescil için işlem gören 3’ü yabancı toplam 415 ürünü de kapsam içinde düşünürsek potansiyeli 2500-3000 civarında olan yöresel ürünlerimizin yaklaşık 3’te 1’ne tescil anlamında temas etmişiz. Coğrafi işaretli ürünlerimizin bu dönemde sadece 3’nün (Antep Baklavası, Aydın İnciri ve Malatya Kayısısı) AB’de tescil ettirilmesi ve 15 ürün de tescil aşamasında olması, bizler için bir bakımdan sevindirici diğer bakımdan ise kat etmemiz gereken daha çok yolumuzun olduğuna işaret etmektedir” diye konuştu.

Türkiye’nin tescilli ürün ihracatıyla ilgili resmi bir istatistiği olmadığını, AB tescilli Aydın inciri, Gaziantep baklavası, Malatya kayısısı olmak üzere 3 ürününün ciddi bir ihracatının bulunduğunu kaydeden Çandır, “Ülkemizin dünyadaki yüzde 1’lik ortalama ekonomik konumunu göz önünde bulundurursak mevcut durumda coğrafi işaretli ürün ihracat değerimizin 2 milyar dolar civarında olması gerekmektedir. Ancak Eğer coğrafi işaret tescilli ürünlerin ihracatıyla ilgili müstakil bir istatistik tutulabilseydi bugün kesin rakamlar vermemiz mümkün olabilirdi” diye konuştu.

COĞRAFİ İŞARET ENSTİTÜSÜ ŞART

“Ölçemediğinizi yönetemezsiniz” diyen Çandır, ulusal ve uluslararası alanda coğrafi işaretli ürünlerimizin yönetimini ve gelişimini sürdürülebilir biçimde gerçekleştirmek için coğrafi işaretler enstitüsü kurulmasının zorunlu olduğunu dile getirdi. Fransa ve İtalya’da coğrafi işaretlerin 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip olduğunu anımsatan Çandır, bu ülkelerde kooperatifçilik anlayışına da vurgu yaptı.

Bundan sonra yöresel ürünlerin taahhütte bulunulan standartlarda üretilmesi, paketlenmesi ve depolanması, tüketicilere söz verilen biçimde sunulması, standart izleme, denetleme ve kayıt etme işlevlerinin hayata geçirilmesi gerektiğini kaydeden Çandır, “Diğer taraftan bu çalışmalarla birlikte; kamunun teşvik ve desteklerinde coğrafi işarete ilave önem vermesi (yani coğrafi işaretli ürünlere ve ticaretini yapanlara ilave kolaylıklar tanıması), bankaların bu konuda iş yapanlara düşük faizli krediler ve ilave kolaylıklar sağlaması, yerel yönetimlerin bu ürünlerin tüketimi ve tanıtımı için kaynak oluşturması, meslek kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve medyanın bu işi sahiplenmesiyle gelecek on yıllık dönemde kendi potansiyelimizi katma değere dönüştürebileceğimizi ve 10 milyar dolarlık ihracat değerine ulaşabileceğimizi düşünüyorum” diye konuştu.

Son 10 yılda yöresel ürünlerin artık çok daha bilinir ve ticarete konu olur hale geldiğini vurgulayan Çandır, “Fakat her geçen yıl üstüne koyarak gerçekleştirdiğimiz yöresel ürün kapsamlı faaliyetlerimizin bizlerde bıraktığı en dikkat çekici tortu, doğru bir iş yaptığımıza dair öz güvenimizi artırmak olmuştur. Bu duygu, hepimizin yöresel ürünlerle ilgili çalışma motivasyonunu artırmaktadır” dedi.

23-27 Ekim tarihlerinde düzenlenecek YÖREX’te, TOBB’un katkılarıyla üretici ve firmalara ulusal market zincirleriyle yüz yüze görüşme imkanı sağlayacaklarını belirten Çandır, “Yani ürünlerimizi ticarete konu edeceğiz. Kalkınma ajanlarımızın destekleriyle coğrafi işaretler konulu paneller ve tecrübe paylaşımı etkinleri düzenleyeceğiz. Sadece bu panellerde 36 farklı tecrübeyi ve bakış açısını göreceğiz ve faydalanacağız” dedi.

Çandır, perakende sektöründe coğrafi işaretler, Tarım Ve İnovasyon Yeni Nesil Kırsal Kalkınma, Gastronomide Yaratıcı Şehir: Gaziantep Gastronomi ve Antep Örneği, Coğrafi İşaret Sisteminde Yönetişim, Denetim Ve Aile Çiftçiliği Temelinde Örgütlenme, Coğrafi İşaret, Kooperatifleşme Ve Gastronomi, Bölgesel Kalkınma İçin Yöresel Ürünler, Kırsal Kalkınmada Kooperatifçilik başlıklarında paneller düzenleneceğini bildirdi.

ANFAŞ Fuar Merkezi’nde Coğrafi işaretli ve Cİ başvurusunda bulunmuş peynirlerin sergilendiği özel bir alan oluşturacaklarını belirten Çandır, “Herkesin bu konudaki potansiyelimizi görmesini arzuluyoruz. Bu alanda peynir atölyesi gerçekleştireceğiz. Özellikle çocuklarımız ve gençlerimizin peynirin nasıl yapıldığını görmelerini istiyoruz. Yani üretimi ve üretmeyi göstermek istiyoruz. Tadım etkinlikleriyle zenginliklerimizin farkını, tadanların öğrenerek bulmalarını diliyoruz” dedi. Çandır, Peynirin İzinde Zor Yollarda, Dünya Markası Bir Peynir Nasıl Yaratılır?, Peynir Deyip Geçmeyin başlıklı söyleşiler düzenleneceğini de bildirdi.

Fuara 81 il, 20 kalkınma ajansı, 150 civarında oda ve borsa ve toplam 600 civarında katılımcının firma, kurum ve kuruluşun yer alacağını bildiren Çandır, “Son yıllarda illerimizin kendilerine has ürünlerini öne çıkarma faaliyetlerinden (Gastro Antep, Adana Lezzet Festivali, Alaçatı Ot Festivali vb.) son derece keyif aldığımı ve sayılarının artması gerektiğini ifade etmek isterim. Diğer taraftan bu faaliyetlerin toplu bir planlama ve koordinasyon içerisinde yapılır hale gelmesi, bölgesel ve ulusal düzeyde bir biriyle uyumlu ve tamamlayıcı sinejik bir ortamın oluşmasına katkı sağlayacağını düşünmekteyim” dedi.

Çandır, ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin’e, ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı’ya ve basın mensuplarına destekleri için teşekkür ederken, “23-27 Ekim tarihleri arasında herkesi bize ait olan yerli ve milli ürünlerimizi görmek, tatmak ve hissetmek için YÖREX’e davet ediyorum. 23 – 27 Ekim tarihlerinde YÖREX zamanı demenizi diyorum” dedi.

EN ÇOK TAKLİT EDİLEN FUAR

YÖREX`in her yıl gelişerek Antalya`nın en önemli markalarından biri olduğunu belirten ATSO Başkanı Davut Çetin, aynı zamanda Türkiye`de en çok taklit edilen ve Türkiye`nin her yerinde ismi kullanılan bir fuar olduğunu söyledi. Çetin, “En büyük şikayetlerimizden biri yöresel ürünlerle ilgili çok fazla pazar açılıyor ve bunlar ne hijyen barındırıyor ne de satılan ürünlerin çoğu yöresel ürün. Yerel yönetimlerimizin bu tip yöresel ürünler pazarlarına artık taviz vermemesi ve çok dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.

OTELCİLERE ÇAĞRI

YÖREX kapsamında Antalya ve ilçelerinde yöresel ürünler mağazaları açılması gerektiğine de işaret eden Davut Çetin, kırsal turizme bu a

nlamda destekler verilebileceğini söyledi. Peynirde Almanya`nın 4.6, Hollanda`nın 4.1, Fransa`nın 3.7 milyar dolar ihracatı olduğunu kaydeden Çetin, “Bizim peynir ihracatımız ise çok büyük potansiyelimiz olmasına rağmen 163 milyon dolar. Bunu markalaşma ve paketlemeyle yapabiliriz. İhracatın yolu markalaşmadan geçiyor. Sıradan bir ürünle yurtdışıyla rekabet edemeyiz. Antalya yılda 16 milyon turist ağırlıyor ve tanıtım için de elimizde çok büyük fırsat var. Eğer turizmciler destek verirse, her otelde bir stant açılabilir ve tanıtıma büyük katısı olur” diye konuştu.

FUARLARA KONAKLAMA DESTEĞİ

Almanya-Köln`de bir fuara katıldığını, fuar bitiminde otelde ücreti öderken, `Ne için gelmiştiniz` diye soru aldığını belirten ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, fuar için geldiğini söyleyince otel ücretinde 50 Euro indirim yapıldığını söyledi. Bıdı, şehrin tanıtımı ve gelişimi için fuarların çok önemli olduğunu, bu şekilde Antalya`da da fuarların desteklenmesi gerektiğini dile getirdi. Her önüne gelenin yöresel ürün adı altında çarşıda pazarda yapmaya çalıştığını da belirten Bıdı, “Parkta bahçede bunların yapılmasının önüne geçilmesi gerekiyor” dedi.

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir