Biyofilik Tasarlanmış Çalışma Alanları Yaygınlaşıyor

Biyofili, insanların hayvan, bitki, bitki örtüsü, su, doğa sesleri, mevsimsel değişiklikler gibi doğal uyaranlara doğuştan gelen bir yakınlık isteği şeklinde ifade edilen bir terimdir. Yani, insanın bu doğaya bağlı yaşama inancına biyofili deniyor. Biyofilik tasarım ise yaşadığımız, çalıştığımız ve öğrendiğimiz mekânların doğaya uygun olacak şekilde yenilikçi bir yolla tasarlanmasıdır. Biyofilinin bir uzantısı olarak biyofilik tasarım, doğal malzemeleri, doğal ışığı, ilişkilendirmeyi, doğal görünüşleri ve doğal dünyanın diğer deneyimlerini çağdaş yapılara taşımaktır.

Son yıllarda sıkça adından söz ettiren bu tasarım yaklaşımına bağlı örnekleri çevremizde henüz pek göremesek de medyada karşımıza sık çıkmaya başladı.

Bu alanda son olarak Amerikalı elektronik perakende devi Amazon 7 yıl süren planlama ve inşa sürecinin sonunda, mini yağmur ormanı kürelerinin yapımı tamamladı. Küreler, dünyadaki 30 farklı ülkeden 40.000 bitki barındırıyor. Çalışanlar için mola vermek ya da masa başında başkaları ile buluşmak için gidebilecekleri yerler olarak tasarlandı. Küreler ayrıca, 25.000’den fazla bitki 4.000 metrekare ağ içine dokunan dikey bahçeler olan yaşama duvarlarına da sahip.

Yapı, cam ve çelikten yapılmış üç bağlı küreden oluşmakta ve 800 kişiyi ağırlayabiliyor. Küreler içinde mikro iklimler var, bu nedenle biraz daha sıcak veya daha serin bir alan tercih eden kullanıcılar isteklerine göre alan bulmakta zorlanmayacaklardır.

Amazon, çalışanların kimlik kartları aracılığıyla Küreler içerisinde ne kadar vakit geçirdiğini sürekli olarak takip edecek. Böylece çalışanların, bu mekanın büyüsüne kapılarak işlerini boşlamaları ve bütün günlerini burada geçirmelerinin önüne geçilecek.

Yakında Antalya’da da benzer çalışma alanlarının yaygınlaşacağını tahmin ediyoruz. Bu alanda öncü olacak markaları merakla bekliyoruz.