Batı Akdeniz Enflasyonu Türkiye Ortalamasının Üzerinde

Burdur, Isparta, Antalya illerini kapsayan Batı Akdeniz’in enflasyon rakamlarını değerlendiren BAGEV Başkanı Ali Çandır, Şubat ayında bölgede tüketici enflasyonunun yüzde 0.52 ile ortalamanın üzerinde, 26 bölge içerisinde 5.sırada yer aldığını kaydetti.

Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV) ve Antalya Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Şubat ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi. Tüketici enflasyonun Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 0.16, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19.67 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 17.93 artış gerçekleştiğini belirten Çandır, yurt içi üretici enflasyonunun ise bir önceki aya göre yüzde 0.09, bir önceki yılın aynı ayına göre 29.59 ve 12 aylık ortalamalarda göre ise yüzde 29.97 artış gösterdiğine dikkat çekti. Çandır, enflasyonun son 4 aydır düşüş eğiliminde olduğunu belirtti. Enflasyonun yönünü belirleyen çekirdek enflasyonun aylık – 0,27, yıllık 18,12 olarak ilan edildiğini belirten Çandır, “Şubat ayı için ortalama yüzde 0,50 ve yıllık olarak da yüzde 20’nin üzerinde olan piyasa beklentisinin oldukça altında kalan bu rakamlar, alınan tedbirlerin bir sonucu olarak görülebilir” dedi.

KALICI TEDBİRLER ŞART

Tarım ve gıda enflasyonundaki düşüşe işaret eden Çandır, “Son dönemde enflasyon denince ilk akla gelen ve gerek ülkemiz gerek kentimiz gündeminden hiç düşmeyen tarım ve gıda ürünlerinde yüzde 1.5 civarında olan beklentiye karşılık yüzde 0.90’lık bir gıda enflasyonu ilan edilmiştir. Böylece tarım ve gıda da yıllık enflasyon yüzde 30’un altına düşerek yüzde 29.25 olmuştur” dedi. Çandır, fiyat artışlarını baskılamak amacıyla yapılan tanzim satışların tüketici enflasyonu üzerinde piyasa beklentisinin ötesinde bir baskı yarattığını bildirirken, “Bu yıl gerek aşırı mevsim etkilerinden ve arz eksikliğinden gerek girdi maliyetlerindeki aşırı artışlardan dolayı geçmiş yıl ortalamasının üzerinde yaşanan fiyat artışlarını baskılamak amacıyla yapılan tanzim satış uygulamaları, manşet enflasyon (TÜFE) üzerinde piyasa beklentisinin ötesinde bir baskı yaratmıştır. Ancak işin esasına, özüne ve yapısına yönelik kalıcı tedbirler ve çözümler üretmeden bu baskılara devam edilirse, bir süre sonra üretken kesimin tüm taraflarına hayati hasarlar verme riskiyle karşı karşıya kalırız” değerlendirmesinde bulundu.

Son 15 yıl değerlendirildiğinde şubat ayının en düşük 4. aylık enflasyonu yaşanırken, en yüksek yıllık enflasyonun görüldüğüne işaret eden Ali Çandır, “Bu düşüşte başı tüketici enflasyonu çekmesine rağmen çekirdek enflasyondaki son 15 yılın ortalamasında bir düşüş yaşıyor olmak, kamu ve mevsim etkilerinden ari mal ve hizmet enflasyonunun istenilen hızda düşmediğine işaret etmektedir. Bu durum yukarıda belirttiğim işin esasına yönelik çözümlerin henüz üretilemediğini teyit etmektedir” dedi.

BURDUR, ISPARTA, ANTALYA

Burdur, Isparta, Antalya illerini kapsayan Batı Akdeniz’in enflasyon rakamlarını değerlendiren BAGEV Başkanı Çandır, Şubat ayında bölgede tüketici enflasyonunun yüzde 0.52 ile ortalamanın üzerinde, 26 bölge içerisinde 5.sırada yer aldığını kaydetti. Batı Akdeniz’de yıllık enflasyonun da yüzde 20.88 ile Türkiye ortalamasının üzerinde gerçekleştiğini belirten Çandır, “Bölgemiz enflasyonu, yüzde 5.5 ilan edilen eğitim, yüzde 1.37 ilan edilen gıda ve yüzde 0.92 ilan edilen mobilya harcama kalemleri nedeniyle ülkemiz ortalamasından yüksek çıkmıştır. Diğer taraftan yüzde –0.86 düzeyinde düşen haberleşme harcamasıyla da ortalama enflasyonun altında kalmıştır” dedi.

DÖVİZ FAİZ SARMALI

Önümüzdeki dönemde de enflasyonun seyrini birinci derecede dövizin etkileyeceğini bildiren Çandır, döviz fiyatlarının ise faiz oranına duyarlı olduğuna dikkat çekti. Faizi düşürme kararının, dövizi tırmandırma riskini taşıdığına işaret eden Çandır, şu değerlendirmede bulundu:

“Önümüzdeki Çarşamba günü toplanacak TCMB Para Politikası Kurulu faiz oranları kararında herhangi bir değişiklik beklenmemekte, buna karşılık Haziran ayındaki toplantıda faizde bir düşüş kararı beklenmektedir. Ancak mevcut koşullarda faizi düşürme kararı, döviz fiyatlarının tekrar tırmanma riskini bünyesinde barındırmaktadır. Burada iki temel tercihten hangisinin seçileceği kararı tamamen politik bir karar olacaktır. Ya dövizdeki ve enflasyondaki artış riski göz ardı edilerek büyümeye odaklanılacak ya da dövizi ve enflasyonu stabilize edip büyüme göz ardı edilecektir. Önümüzdeki aylarda bu tercihlerden hangisinin seçileceğini hep birlikte göreceğiz.”

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir