AKTOB Başkanı Kavaloğlu: Antalya, Paris’i geçti, 2025 Hedefi 18 Milyon turist
|Ekonomi Muhabirleri Derneği’nin Antalya’daki üyelerini konuk eden Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, hem 2024 sezonunu değerlendirdi, hem de önümüzdeki sezonla ilgili beklentilerini dile getirdi.
Orhan Çakmur / businessantalya
Kısa adı AKTOB olan birlik, Antalya’nın turizmdeki ağırlığı dolayısıyla Türkiye’de sektörün en büyük çatı örgütü. Dolayısıyla AKTOB Başkanı’nın ağzından çıkan her cümle sektör adına büyük önem taşıyor.
Kavaloğlu, ekonomi muhabirleriyle oldukça samimi geçen sohbette, dikkat çekici cümleler kurdu.
Antalya, Paris’i geride bıraktı
Kavaloğlu, dünyada en çok ziyaretçi ağırlayan kentler sıralamasında Antalya’nın 5. sırada yer aldığını bu yıl Paris’i geçerek 4. sıraya çıkmasını beklediklerini söyledi. İlk sırada İstanbul’un bulunduğu listede 2. sırada Londra, 3. sırada Dubai var.
Bu çarpıcı veriye rağmen Kavaloğlu, Antalya’nın rakibinin Paris değil, Nice, Cannes ve Monaco gibi Akdeniz şehirleri olduğunu vurguluyor.
Trump ve Biden’ın canlı yayındaki düellosu
Kavaloğlu, bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları’nın ve TGA’nın İstanbul özelinde yaptığı tanıtım çalışmalarını çok önemsediklerini belirtiyor ve ayrı bir parantez açıyor.
Donald Trump ve Joe Biden’ı bir araya getiren 2024 ABD başkanlık seçimlerinin ilk canlı yayın tartışmasında verilen arada CNN’de yayınlanan Türkiye tanıtım filminin milyonlarca kişi tarafından izlendiğini belirten Kavaloğlu, bu tip tanıtım çalışmalarının önemine dikkat çekiyor.
Düello sırasında “İstanbul is the new cool” sloganıyla 3 defa yayınlanan tanıtım filminde Türkiye’nin eşsiz güzellikleri ve kültürel zenginliklerine yer verilmişti.
Turizmin G7’si olsa Antalya ülkeleri geride bırakır
Kavaloğlu’nun sohbetinde altını çizdiğim satırlardan biri de, “Turizmin G7’si” tespiti oldu. G7, dünyanın en güçlü 7 ülkesinin yer aldığı bir forum. Türkiye bu grupta yok. Antalya’nın da ev sahipliği yaptığı G20 – yani gelişmiş 20 ülke- içindeyiz. Ama Kavaloğlu böyle bir gruplamanın “turizm” için yapılması halinde Antalya’nın bir çok ülkeyi geride bırakacağını ve tek başına Turizmin G7’si içinde yer alacağını belirtiyor.
Antalya’nın turizm potansiyeli, Türkiye’nin uluslararası alanda elini güçlendiriyor. Antalya’nın yurt dışında Türkiye’den fazla tanınması ve “ülke” zannedilmesi bir şehir efsanesi değil!
Birinci kaynak pazarımız ile üçüncü kaynak pazarımız 4 yıldır savaşıyor
Antalya’ya 2025’te 18 milyon turist geleceğini öngördüklerini ve tüm programlarını bu yönde yaptıklarını anlatan AKTOB Başkanı, yakın coğrafyamızdaki gelişmelerden etkilenme olasılığına da dikkat çekiyor:
“Çok güzel bir coğrafyada turizm hareketi yapıyoruz ama çok mikro makro her şeyden etkileniyoruz. Yani İsrail-Filistin gerilimi 500 bin İsrailli gitti bizden. Ukrayna-Rusya savaşı… Bir destinasyon düşünün. Birinci kaynak pazarı ile üçüncü kaynak pazarı 4 yıldır savaşıyor. Buna rağmen Ruslar halen başı çekiyor. Biz yine de iyimserliği kaybetmeden reel verilerle hareket etmek istiyoruz. Avrupa pazarında İngiltere, Almanya, Polonya, Romanya gibi ülkeler iyi gidiyor. Hollanda ve Kazakistan da kısmen artış gösterdi.
Polyanacılık gibi oluyor ama optimizmle pesimizm arasında da bir denge yakalamak lazım. Pazarımızı oluşturan ilk 10 kaynaktan yüzde 90’ını alıyoruz. Pazarları çeşitlendirmemiz gerekiyor. Fransa dünyadaki beşinci büyük kaynak pazar. Oradan az aldığımızı düşünüyorum ve o pazara bir parça daha ihtimam göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. İlk 10 kaynak pazardan toplamda yüzde 90 pay almak sürdürülebilir değil. Hem Turizm Geliştirme Ajansı hem de Antalya olarak yeni pazar arayışını desteklemeliyiz.”
Antalya turizmi için çift haneli büyümeler artık zor
2025 yılında 18 milyon hedefimiz bizim doğru bir hedef. Çünkü bu sene 2023’e göre sadece yüzde 8 artırabildik turist sayısını. Çift haneli bir büyüme gerçekleştirmedik. Antalya turizmi olarak çift haneli büyümeler artık çok zor, bunu bilin. Gelirimizin yüzde 90’ını, 80’ini 4 ayda yapınca homojen bir yayılmayı sağlayamıyorsunuz. Rakiplerimizle homojen zamanlarda çok iyi rekabet ediyoruz. Ama orada fiyatlar birbirine çok yakın. Çok ciddi bir rekabet var. İklim şartları da buna izin vermesi lazım. Yani kışın Antalya’nın pazarlanabilmesi için çok doğru verilerle ortaya çıkmanız lazım. Yani kışın gelen kişi sayısı 750 binden belki 1.5 milyonun üzerine çıkacak. Golf turizmi diyorsun, 18 tane golf sahası var. İspanya’da 300 tane golf sahası var. Büyümüyor rakam. 18 tane golf sahasıyla büyüyebileceğin kişi sayısı belli bir yere kadar gidiyor.
Golf gelir düzeyi yüksek bir spor gibi gözüküyor ama Avrupa’da öyle değil, Avrupa’da çok orta dereceli bir spor aslında.
Kongrelerin yapılabileceği alanlar belli. Toplam bir elin parmakları kadar fuarın var.
Şöyle ayırırız biz pazarları. Yaz sezonu kış sezonu diyoruz ya. Kış sezonu örneğin 2024 kış sezonu bizim için normalde 2024’ün Ocak Şubatı’dır ya, otelcilikte öyle değildir. Otelcilikte 2024-2025 kış sezonu diye geçer. 1 Kasım 2024’te başlar, 31 Mart 2025’te biter.
Yani bu 5 aylık sürede Antalya’ya gelen kişi sayısı maksimum 750 bin kişi olmuş. Biz bunun 1.5 milyonu hatta 2 milyonu bulması için çalışıyoruz. Bulacak da göreceksiniz.
Ukrayna çok büyümüştü, bir milyonu geçti ama şimdi bu savaş gerçekten çok sarsıcı bir savaş yani. Bizim coğrafyayı çok etkiledi.
Trump “savaş bitti” derse…
Trump’ın göreve geldikten sonra Rusya -Ukrayna savaşının bitme ihtimalini değerlendiren Kavaloğlu, “Bunun ihtimali bile bizim gözlerimizi parlatır. Şöyle, Rusların en fazla geldiği dönem 2019 dönemi, 6 milyona yaklaştı. 17 milyon pasaport var Rusya’da. Savaşın bitmesiyle Ruslar akın akın gelecek diye bir şey yok. O kendimizi kandırmak olur. Öncelikle refah seviyesinin önce belli bir şekilde kendine gelmesi gerekiyor. Sonra da onların tatil iştahının oluşması gerekiyor. Yani bu öyle bir anda olabilecek bir şey değil, savaş biterse 18 milyon beklentimiz 20 milyon olur diyemem. Trump savaş bitti şu anda dese bile çok zor. Antalya, Fransa gibi şanslı bir şehir değil ki adam arabasına binsin gelsin.
Polonya, Ukrayna’nın yerini aldı
Göz bebeğimiz şu an Polonya. Polonya’da refah seviyesi yükseliyor. İkili ilişkilerimiz çok iyi. Bu sebepten dolayı Polonya ilk defa 1 milyonu geçti, 4. kaynak pazarımız oldu. Bir de iyi bir coğrafya. Nüfusu da ciddi bir nüfus var ve bu nüfusla Antalya tercih edilen bir yer. Ama orada da işte Türk Bayraklı Tur Operatörleri, Avrupalı Tur Operatörleri rekabete girdiler. Türkiye’ye ulaşabilme imkanları için ciddi bir pazarlama oldu. Dördüncü büyük kaynak pazarımız Ukrayna’nın yerini aldı. Romanya’da da bu kimlikle giriş çıkış yapabilme işi ailelerdeki o pasaport yükünü azalttı. Son anda karar verip pasaport çıkartmadan o küçük çocuklu aileler rahatça geldiler. Yani last minute dediğimiz son dakika rezervasyonlarında çok büyük bir fırsat oldu bize bu. Antalya’ya orta düzeyde bir fırsat oldu.” diyor.
Her pazarda bir gün azalma var
Türkiye’deki toplam 1 milyon 300 bin turistik yatağın 750 bini Antalya bölgesinde bulunuyor.
Kavaloğlu, yatak sayısından çok geceleme oranlarına dikkat çekiyor:
“Otellerde konaklama süresi 9 günün biraz altında. Otellerde ortalama kalış süresinde hem iç pazarda hem Avrupa pazarında bir güne yakın düşüş var. Refah seviyesiyle alakalı olabilir. Tabi uçak ve otel fiyatlarının artmasıyla birlikte ortalama kalış sürelerinde bir gün azalma oldu. Bu bir gün yüzde ona denk geliyor. Beş gün olan yurt içi pazarda dört güne düşüyor. Orada bu rakam biraz daha büyüyormuş gibi. Yüzdesel olarak verince bir parça yük gibi gözüküyor ama bir gün azalma demek daha doğru. Her pazarda bir gün azalma var.”
Antalya ve Muğla’da Airbnb’ye kayıtlı konut sayısı 50 bini geçti
Airbnb’de Muğla ve Antalya’da toplam 50 bin konutun bulunduğunu belirten Kavaloğlu, bazı yabancıların Antalya’da satın aldıkları konutları Airbnb ya da başka internet mecraları üzerinden kiraladıklarını belirtiyor:
“Tabii son dönemde turizm konutlarından bahsetmek lazım. Hani hepimiz ‘Airbnb şöyle böyle’ diyoruz ama Muğla ve Antalya’da rakamlar 50 bini geçti. 110 bin konut satılmış yabancılara. Hiç itirazım yok. Ama 77 konut alan bir yabancının bunu yatırım amaçlı almadığını görmek için ekonomist olmaya gerek yok. Adam 2 bloğu almış. Güvenliği de dikmiş önüne otel gibi çalıştırıyor. Bunların disiplinli olması için çalıştık.”
Bakan Ersoy’la bir gecede 20 defa telefon görüşmesi yaptık
Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un sektörün içinden gelen biri olmasının kendileri için bir şans olduğunu özellikle vurgulayan AKTOB Başkanı; “Özellikle pandemi döneminde çok yakın çalıştık. Gecede 20 defa telefon görüşmesi yaptığımız oldu” sözleriyle Bakan Ersoy’la devamlı istişare halinde olduklarını anlattı.
Kur 46 liraların altında olursa çok zor bir yıl geçer
AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu’nun en çarpıcı sözleri ise kur ve enflasyon konusunda geldi. Kurda yükselişin turizm gelirlerini olumlu etkilediğini ancak Türkiye ekonomisi için dengeye ihtiyaç duyulduğunu vurgulan AKTOB Başkanı’nın bu konudaki görüşleri şöyle;
“Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında kârımızın neredeyse yüzde 80’ini yapıyoruz. Bu dönemde enflasyonu karşılayacak düzeyde bir kur olmazsa 2025 çok zor bir yıl olabilir. Turizm sektörü açısından kurun 45-46 TL’nin altına inmemesi gerekiyor. 45 TL altında kalırsa turizmciler açısından yorucu bir yıl geçirebiliriz. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz, ülkenin iyiliği bizim de işimize gelir. Enflasyonun da şu anda demoralize edecek bir seviyede olmasının sebebi gayri ahlaki. Aslında geçen senenin gidişatına bakıldığında kurun 50 TL olması lazım ama sezonda 45-46 TL’ye bile razıyız.”
Turizm yatırımlarının farklı teşviklerle Antalya dışındaki bölgelere kaydırılması gerektiğinin altını çizen AKTOB Başkanı Kavaloğlu, 2025 yılında Nisan ayında yapılacak “Diplomasi Forumu”nu çok önemsediklerini de sözlerine ekledi.