ANSİAD: Reel Sektör Krizde
|ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Akın Akıncı, sokağa çıkma yasağı olmamasına ragmen ülke ekonomisinin ciddi bir daralma yaşadığını kaydetti.
Çin’de ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan Covid-19 salgını nedeniyle ülkemizde karantina ve sokağa çıkma yasağı uygulanmamasına rağmen ekonomide sert bir daralma yaşandığına dikkati çeken Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD)Yönetim Kurulu Başkanı Akın Akıncı, “İş yeri kapatmaları, ‘evde kal’ çağrıları ve alınan özel tedbirler sonucunda ekonomide sert bir daralma başladı, yaşanan bu süreci reel sektör odaklı bir kriz olarak adlandırabiliriz” dedi. Üretim sorunu yaşandığını belirten Akıncı, “Bu sorun ilk olarak şirketlerin gelecekteki nakit akışları ve karları üzerinden finans piyasalarını vurmakta. Maalesef işgücü piyasası da önümüzdeki aylarda bu durumdan daha çok olumsuz şekilde etkilenecek” diye konuştu. Covid-19’un dünya ekonomisini sarsmaya devam ettiğini kaydeden ANSİAD Başkanı Akın Akıncı, “ABD, Almanya, İngiltere başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin açıkladıkları büyük destek paketleri hızlı bir çöküşü engellemiş olsa da sert karantina ve sokağa çıkma yasakları ile alınan tedbirler küresel ekonomiyi adeta durdurdu. Küresel ekonomide meydana gelen bu durgunluk ve işsizlik dalgası virüsten etkilenen ülkelerde temel senaryo haline geldi” dedi. Akıncı, “ABD’de hanehalklarına 3 bin Dolar’a varan harcama çeki verilmesi, bazı ülkelerde kapanan fabrikalarda işçi ücretlerinin devletler tarafından karşılanması bu ülkelerin yılın ikinci yarısında toparlanmalarına imkan verecektir” diye konuştu.
COVİD-19’A ZAYIFLIKLARLA YAKALANDIK
Türkiye’nin 2018 ve 2019 yıllarında yaşanan ekonomik süreçlerini hatırlatan Başkan Akın Akıncı, “Şunu bir tespit olarak kabul etmeliyiz ki Türkiye ekonomisi gelişmiş ülkelerden farklı olarak Covid-19 fırtınasına son iki yılda gerçekleşen düşük büyüme, yüksek işsizlik gibi zayıflıklarla yakalandı. Özellikle inşaat, otomotiv gibi sektörlerimiz 2019 yılında büyük bir durgunluk yaşadı. Mevcut durum şirketlerin dayanma kapasitelerini de fazlasıyla zayıflattı” dedi. KGF kredisiyle 350 milyar TL’ye çıkabilecek teminatlandırma ve kısa çalışma ödeneği ile istihdam yükünün hafifletilmesinin önemli olduğuna değinen Akıncı, “Bununla beraber ekonomideki sert durgunluğu önlemekte yetersiz kalabilir. 2020 yılında ihracat performansının yüksek olmasını bekleyemeyiz, dolayısıyla da ekonomide talep yaratacak ilave harcama tedbirleri alınması gerekli görünüyor” diye konuştu.
YARDIM PAKETİ KAPSAMI GENİŞLETİLMELİ
Bu noktada ilk olarak bütün toplumu kapsayacak cömert bir yardım paketi sunulması gerektiğinin altnı çizen Akıncı, “Kabul etmek gerekir ki açıklanan yardım paketinin tüm kesimleri kapsayıcı bir nitelikte olmadığı çok açık. Özellikle küçük esnafa ve hane halkına yönelik transferler kriz sonrasında esnafın nakit akışı krizi yaşamaması ve hane halkının talebi canlandırması açısından çok önemli olacak” dedi.
ENFLASYON SEÇENEĞİ
Üretime devam eden şirketlerin durumlarının ciddiye alınması gerektiğini kaydeden Başkan Akıncı, “En önemlisi üreten şirketlerin başka bir ifadeyle batmaması gereken şirketlerin kurtarılması ve desteklenmesi gerekiyor” diye konuştu. T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na önemli bir görev düştüğünü belirten Başkan Akıncı sözlerini şöyle sürdürdü; “Elbette bunların sonucunda hazineden çok önemli bir para çıkacağını biliyoruz. T.C. Merkez Bankası’nın yedek akçesi, işsizlik sigortası ya da mega projelerin finansmanı için düşünülen varlık fonu bu bakımdan çok önemli. Ortaya çıkan paranın elbette uzun dönemde enflasyonist bir etkisi olacaktır ancak hiçbir şey yapılmadığı takdirde şirketlerin iflas ettiği ve zaten yüksek olan işsizliğin daha da artacağı bir dünyaya kıyasla nasıl düşüreceğimizi bildiğimiz enflasyonla karşılaşmak belki de daha iyi olacak.”
COVİD-19 EKONOMİSİ İÇİN 7 ÖNERİ
Covid-19 gelişmelerinin ekonomik yansımalarına ilişkin 7 maddelik önerilerini dile getiren Başkan Akıncı sözlerini şöyle sürdürdü; “
- İstihdam kaybı olmamak kaydı ile SGK, işçi ve işveren prim ödemelerinin 2020 sonuna kadar yüzde 50 indirimli alınması,
- Devletin, işletmelerin maaş ödemelerine kısa çalışma ödeneği dışında da ciddi anlamda katkı koyması,
- Tüm kesimlerin elektrik, su, doğalgaz gibi fatura ödemelerinin belirli dönemler itibariyle ertelenmesi,
- Lokomotif sektörlerin ‘devlet alımları ve alım garantileri’ ile canlandırılması,
- Tarım sektörüne verilen teşviklerin 2020 yılı sonuna kadar ciddi boyutta arttırılması,
- Sağlık hizmetlerinden 2020 yılı sonuna kadar KDV alınmaması. Bu sektörde gerekli olan her türlü makine ve teçhizat vb. araç gereçlerde KDV indirimine gidilmesi ve ithalat engellerinin kaldırılması,
- Şirketler üzerinde biriken, devreden KDV tutarlarının en azından belirli bir yüzdenin piyasaya enjekte edilmesini beklemekteyiz.”