İşletmeler Doğa Ve Gezegenden Sorumludur


Prof. Dr. Shüz, “Ekonomi, sosyal ve ekolojik düşünülmeli, hepsi bir arada olmak zorunda. Sorumluluğun boyutlarının hiçbirinden diğerinin lehine vazgeçilemez” dedi.


Prof. Dr. Mathias Schüz

Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) 2019 faaliyet yılı 17’nci Olağan Toplantısı Akra Hotel’de gerçekleştirildi. Toplantı Başkanlığını Antalya Bilim Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve ANSİAD üyesi Prof. Dr. Yusuf M. Örnek’in gerçekleştirdiği toplantının konuğu, Zürih Uygulamalı Bilimler Üniversitesi İşletme ve Hukuk Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mathias Schüz oldu.  ‘Sorumluluk Taşıyan İş İnsanının Özellikleri’nin konuşulduğu toplantıya, ANSİAD üyesi iş insanları ve çok sayıda misafir katıldı. Toplantı öncesinde ANSİAD üyeliğine kabul edilen Duran Fide sahibi Ergün Duran, Güney Makine Ltd. Şti. sahibi Ömer Erkılınç, Özgün Islak Hacim Ekipmanları Mühendislik Ltd. Şti. Sahibi Osman Güngör, Artı Banyo Sistemleri Ltd. Şti. Sahibi Ahmet Bilgiç ve Ahmet Kasapoğlu Mobilya, Ahmet Kasapoğlu Contract, Aima Interiors, Aima İnteriors UK Yönetim Kurulu Üyesi E. Özgür Kasapoğlu’na ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Akın Akıncı ve Prof. Dr. Mathias Schüz tarafından üyelik belgeleri ve rozetleri takdim edildi. ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Akın Akıncı, ANSİAD 17. Girişimcilik Günleri kapsamında 6- 7- 8 Aralık 2019 tarihlerinde Antalya Teknokent A.Ş. Kuluçka Merkezi salonlarında düzenlenen Antalya IOT Hackathonu’na desteklerinden dolayı Antalya Teknokent A.Ş. Genel Müdürü İbrahim Yavuz’a teşekkür plaketi takdim etti.

EKONOMİ SOSYAL VE EKOLOJİK DÜŞÜNÜLMELİ

İşletmelerde, şirketlerde sorumlu liderlerin kendi kurumlarının yanında gezegeni de göz önünde bulundurmaları, etik ve duygusal bir zekaya sahip olmaları gerektiği belirtildi. Ekonominin etik için özel bir durum olduğunu belirten Schüz, alışverişte her iki tarafın da kazanması, almak ve vermek arasında bir dengenin olması gerektiğini söyledi. Lider insanın sosyal anlamda bir arada yaşamayı, ortakları için kar ve refah için tüm doğa ve gezegenden de sorumlu olduğuna dikkat çeken Schüz, “Lider insan ekolojik bilançoyu, gezegen için bilançoyu çıkarmalı. Ekonomi, sosyal ve ekolojik düşünülmeli, hepsi bir arada olmak zorunda. Sorumluluğun boyutlarının hiçbirinden diğerinin lehine vazgeçilemez” diye konuştu.

HER İKİ TARAFTA KAZANMALI

Salondaki iş insanlarına “Etik ile ekonominin ilişkisi ateş ve suyun ilişkisine mi benzer?” sorusunu yönelten Schüz, İsviçre’de pek çok iş insanının etik ve ekonominin birbiriyle bağdaşmayacağı yönünde görüşe sahip olduğunu söyledi. Ekonominin etik için özel bir durum olduğunu vurgulayan Schüz, ekonomik eylemde takasın söz konusu olduğunun altını çizdi. Takasın her iki tarafın da bir şeyler kazandığında iyi olduğunu kaydeden Schüz, “Almak ile vermek arasında bir denge olmalı. Ben verdiğimden çok alırsam bu bir çalma, kandırma, aldatmadır ve takas değildir. Aldığımdan daha çok verirsem de armağan etmiş, lütfetmiş olurum. Ekonomik eylem, aldatmayla lütuf arasındaki dengenin ortada sağlanması demektir. Hakkaniyetli bir takas, almak kadar vermektir. Takas için hakkaniyet önemlidir. Çünkü takas yapanların hiçbiri karşısındaki tarafından kandırılmak istemez. Etiğin altın kuralının geçerli olmasını isterler. Altın kural, ‘Kendine nasıl davranılmasını istiyorsan, başkasına da öyle davran’. Eğer aldatılmak istemiyorsan, karşındakini de aldatma” dedi.


ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Akın Akıncı ve Toplantı Başkanı Prof. Dr. Yusuf M. Örnek’in, Prof. Dr. Mathias Schüz’a günün anısına plaket takdimiyle sona erdi.  

HAKKANİYETLİ TAKAS İÇİN 3 KURAL

Hakkaniyetli bir takas için faydacılık, ödev ve erdem etiğinin önemli olduğunu vurgulayan Schüz, tüm paydaşlar için sonuçlarının düşünülmesinin, insan haklarının göz önünde bulundurulmasının ve empati yapılarak dürüstlüğün huy edinilmesinin takasta güvenilirlik için önemli olduğunu söyledi.

Dünyada geçerli olan global ekonomide insanların karşısındakini artık görmediğine dikkati çeken Prof. Dr. Schüz, “Günümüzdeki problem ekonomi yapmaktan çok egoyu desteklemek. Biz eğer bir ürün alacaksak değer yaratma zincirindeki bütün öğeleri tek tek gözden geçirmek durumundayız. Biz doğal kaynaklarımızı kullanmak için doğadan alıyoruz” dedi. Akıllı telefonların hammaddesinin doğadaki minerallerden alındığına dikkat çeken Schüz, “Bütün akıllı telefonlar nadir bulunan bir maden olan Koltan madenine ihtiyaç duyar” diyerek çocuklar tarafından Kongo’daki mağaralardan Koltan madeninin çıkarılmasındaki güçlüğe işaret etti. Burada hakkaniyetli bir takasın söz konusu olmadığını belirten Schüz, “Doğadan alıyorsunuz ama doğaya bir şey vermiyorsunuz. Çocuklar söz konusu olduğunda da kesinlikle hakkaniyetli bir takas söz konusu değil” dedi.

PAYDAŞLARIN BİLİNCİ ARTIYOR

Firmaların sürekli olarak yeni fikirler ortaya çıkarmak zorunda ve verimli çalışan insan kaynaklarına ihtiyaçları olduğuna dikkat çeken Schüz, sözlerini şöyle sürdürdü; “Firmalar sadece ortaklara sahip değil. Aynı zamanda bir sürü paydaşları var. Sadece şirketin yönetim kurulları değil aynı zamanda bütün STK’lar, çalışanlar, onların etrafındakiler bu zincirin bir parçası. Bu paydaşların bilinci sürekli olarak artıyor ve sorgulamaya başlıyorlar. Takasın hakkaniyetli olup olmadığı sorgulamaları gittikçe artıyor. Bunun bir nedeni de gittikçe artan şeffaflık. En önemli nedeni de yeni teknolojiler.”

KAR, İNSANLAR VE GEZEGEN

İşletmelerin kendi sorumluluğunu taşımak zorunda olduğunu vurgulayan Schüz, sözlerini şöyle sürdürdü; “Kendi yapıp ettiklerinizle ilgili olarak bunların olası sonuçları ve bu sonuçların hangi merciler önünde korunması ya da yanıtlanması gerektiğini göz önünde bulundurun. Artık sadece şirket ortaklarına odaklanma konusu aşılmış vaziyette ve bugün şirketlerde 3’lü bir sorumluluk yapısından bilançodan bahsediliyor. Kar ve zararı gösteren bilançonun dışında, ekonomik ve sosyal bilançoyu da ortaya çıkarmak zorunda. Bu bilanço, işletmenin hangi hakkaniyetli takasları hangi paydaşlarla yaptığını gösteriyor. Üçüncü bilanço, şirketin yapıp ettikleriyle veya yapmadıklarıyla doğayla ilgili ekolojik bilanço. Bu sayede bütünün, gezegenin tamamı için ne yaptığıyla ilgili bilanço çıkarmak. Kar, insanlar ve gezegen bilançoda dengeli olmalı.”

SORUMLU LİDERLİK

Sorumlu bir liderin taşıması gereken özelliklerden bahseden Schüz, “İşleri nasıl yapması gerektiğini bilmeli. İş bitirici, verimli olmalı. İnsanlara hizmet eden ve bütün paydaşlara saygı gösteren olmalı. Gezegenin tamamını göz önünde bulunduran bir vizyoner olmalı. Bütün gezegenin hayatta kalması için vizyonlar, bilgelik geliştirmeli. Bütün çeşitliliği göz önünde bulundurarak inançlara saygılı olmalı” şeklinde konuştu. Antik dünyanın Kairos adında fırsatlara sahip olduğu düşünülen bir tanrısı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Shüz, “Bundan anlaşılacak olan, aniden kendini gösteren ve çabucak yakalanması gereken şansın bir fırsat olarak görülmesidir. Uzun süre tereddüt eden kişi onu kaçırır ve Kairos’un ensesindeki saçsız olan kısma el atmış olur. Öyleyse şans edilgin bir şekilde duran kişinin karşısına çıkan bir şey değil, onu tereddüt etmeden yakalamayı gerektiren etkin bir yetenektir. Talihin olumlu fırsat penceresi çok uzun süre artılar ve eksiler üzerinde kafa yoranlara kapanır” dedi.

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir