Bakan Ersoy: Turizmde Nicelikten Niteliğe Geçmemiz Gerekiyor
|
Turizm çevrelerinde gelirin daha çok konuşulmaya başlandığını belirten Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Otelinizi gezerken müdürünüze ‘bugün gecelik gelirimiz ne oldu’ diye sorun. Patronların eski bir hastalığıdır, ‘bugün doluluğumuz kaç’ diye sormak. Doluluğun kaç olduğu ise sorulacak ikinci sorudur. Yani artık turizmde nicelikten niteliğe geçmemiz gerekiyor” dedi.
2019 Yılının İlk AKTOB Buluşması Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ve sektör mensuplarının geniş katılımıyla Barut Lara Hotel’de yapıldı. Bakan Ersoy, istikrarlı gelişme için kalıcı ve sürdürülebilir politikalara ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Kalıcı ve istikrarlı politikaların; Turizm Geliştirme Fonu ve doğrudan tarifeli havayolu bağlantısı ile başladığını da söyleyen Bakan, en önemli davranışın; eski alışkanlıkları bırakarak, değişime açık ve istekli olmak olacağına işaret etti.
2018’in ardından, 2019 erken verilerinin de oldukça iyi olduğunu belirten Mehmet Nuri Ersoy, “Erken rezervasyon rakamları çok ciddi yükselişte. Belki pazar paylarında değişiklik olacak ama 2018’dekine benzer büyümeyi 2019’da da yakalayacağız” dedi.
Büyümeden kaynaklanan sorunlar: havayolu ve altyapı
Hızlı büyüme sürecinde en önemli konunun kapasite sorunu olacağını yineleyen Bakan Ersoy, “Burada da alt yapı öne çıkıyor. Mesela Antalya havalimanında işletmeci olası kapasite sorununa karşı hemen yatırıma başladı. Yani 2019’da kendini hissettiren kapasite artışına hazırlanıyorlar. Muhtemelen, 2019 yaz sezonunda havalimanında ciddi bir sıkıntı yaşamayacağız” dedi.
Altyapı alanında arıtmaların da önemli olduğuna işaret eden Ersoy, özetle şunları söyledi:
“Göreve gelir gelmez ilk ilgilendiğim konu bu oldu. Sektör, belediye ve bakanlık olarak bir çalışma programı başlattık. İlk protokolü de Belek bölgesinde bu hafta hayata geçiriyoruz. Ardından Kemer’de çalışma başlatacağız. Bunu tüm kıyı kentlerimize yaymayı planlıyoruz. Side, Alanya ve Ege Bölgesine doğru tüm turizm şehirlerinin alt yapılarını, hem yenileyeceğiz hem de arttıracağız.”
Niteliğe doğru adım attık
Turizm çevrelerinde gelirin daha çok konuşulmaya başlandığını belirten Bakan Ersoy, “Otelinizi gezerken müdürünüze ‘bugün gecelik gelirimiz ne oldu’ diye sorun. Patronların eski bir hastalığıdır, ‘bugün doluluğumuz kaç’ diye sormak. Doluluğun kaç olduğu ise sorulacak ikinci sorudur. Yani artık turizmde nicelikten niteliğe geçmemiz gerekiyor” dedi.
Değişime hazırız
Türkiye’nin değişim sürecinde yeni görevlerine de değinen Ersoy, şunları söyledi:
“Geçmişte yapılanlar yanlış mıydı? Hayır. Biz turizm trenine maalesef geç bindik. Yavaş yavaş ilerliyoruz. Jeopolitik konumumuz da bazen bizi; iki ileri bir geri götürebiliyor.
Ama Türkiye olarak turizmde bizden ilerideki ülkeleri hedef almalıyız. İlk önce onları yakalamalı sonra da onları geçmeliyiz. Türk insanı olarak hem çok hırslı hem de çok çalışkanız. Ancak hırsı da bazen karıştırıyoruz.
Yatırımcı arkadaşlarımda bunu görüyorum. Büyük otel yatırımcısı olmayı çok fazla otel yatağına sahip olmak olarak algılıyoruz. Aslında doğrusu bu değil.
Başarı, işimizi doğru yapmayı getirir. Çok fazla yatağınızın olması sizi başarılı bir turizmci yapmaz. Önemli olan turizmi doğru yapmak lazım. Bu nedenle nitelikli turiste konsantre olmalıyız.”
Nitelikli turiste nasıl ulaşacağız?
Nitelikli turiste ulaşmanın kolay olmadığını, çok detaylı çalışma gerektirdiğini söyleyen Bakan, “Beş yıllık bir programla başarırsak, çok önemli olayın altından kalkmış olacağız. Öte yandan hepinizde gerekli cesaret oluştu. Fiyatlarınızı yükselteceksiniz. Ancak sadece fiyat arttırmakla olmuyor. Fiyat arttırabilmek için konseptleriniz bir şeyler ilave etmeniz, fiziki ortamınıza ilaveler yapmanız lazım. ‘Kazandığım parayı da buralara yatırırsam elimde ne kalır’ diye soranlar olabilir. Elinizde hiçbir şey kalmasa bile, ki kalır, en azından daha yüksek ortalama fiyata satarsınız otelinizi” dedi
Bu süreçte ikinci önemli konunun “nitelikli personel” olduğuna işaret eden Bakan Ersoy şunları söyledi:
“Bazı otellere bakıyorum, oda başına personel 0,6 seviyesinde. Bu personel sayısıyla nitelikli turizm yapmak imkansız. Hedef, Antalya’da oda başına en az 1 personel olmalı.
Diğer yandan personelin hem çalışma ve yaşam koşullarını (lojman vsr) iyileştirmek hem de onu sektörde tutmamız gerekiyor. Sonuç olarak yılda 2-3 ay askıya aldığınız personel, sektör değiştirme ihtiyacı duyuyor. Bu da turizmde karşılaştığımız en büyük sıkıntılardan biri.”
Eğitimle başladık
Nitelikli personel çalışmalarına eğitimle başladıklarını belirten Bakan Ersoy, “MEB ile yapılan protokol ile 76 turizm meslek lisesinin 11 tanesini otel gruplarıyla bağladık Meslek liseleri kolej statüsüne geliyor ve burada okuyan öğrenciler 3 tane yabancı dil öğrenecek. Bu okulların müfredatları değiştirilecek. İngilizce ve Rusça zorunlu bir tane yabancı dil de seçmeli olacak” dedi.
Sektörden de yoğun istek geldiğine dikkat çeken Bakan şöyle devam etti:
“Şu ana kadar programa 30 otel başvurdu. Bu yıl uygulamadan doğacak eksikleri görüp, düzelterek önümüzdeki yıl hedefimizi ihtiyaç kadar arttıracağız. Program sadece turizm meslek liseleri ile sınırlı değil. İhtiyaç varsa diğer meslek liseleri ile de benzer çalışma yapacağız. Bu program otelleri; otel yöneticileri eğitimi ve yetiştirilmesi ile eğitimin otellerde uygulamalı olarak deven etmesi ile sezonluk personel ihtiyacının karşılanması konularında destekleyecektir. Bizim öngörümüze göre 4-5 yıl içinde 100-150 bin personel bu şekilde istihdam edilecek.”
Sürdürülebilir olmalı
“THY ile yapılan protokol çerçevesinde yapılacak kış uçuşları ile ilgili, kışın açık otellerle toplantı yapacağım. Bu iş otelci, bakanlık ve THY iş birliği ile olacak. Kimse kimseyi tek başına bırakmamalı”diyen Ersoy, bu uçuşların çıkış noktalarında çok ciddi tanıtımlar yapıldığına işaret etti.
Yapılacak ve yapılmakta olanların, “sürdürülebilir” olması gerektiğini bu yüzden de “Turizm Geliştirme Fonu”’nun 2019’da hayata geçeceğini dile getiren Bakan Ersoy, devamında şöyle dedi:
“Dünyada en gelişmiş 10 turizm ülkesinin 7’sinde bu tarz bir fon var. Başarının ardındaki sır bu. Bu konuda bazen “fon güzel ama otelcinin ödeyeceği pay yüksek, ne yaparsa devlet yapsın biz de ondan nemalanalım” gibi eleştiriler, yaklaşımlar duyuyorum. Böyle de olur ama sonuçlarını çok geç alırız. Vakit kaybedelim diyorsanız, küçük hesaplar peşinde koşalım diyorsanız, inanın ne benim bakanlığımda görünür, ne de bizim torunlarımız bunu görür.
Bazı rakiplerden geriyiz ama sadece bazı şeyleri hatalı yapıyoruz da ondan. Bunları süratle düzeltmemiz lazım. En büyük hatamız da geçmişten gelen alışkanlıklarımız. Öte yandan nitelikli turist maliyet odaklı olmaz, gelir odaklı olur. Yani yüzde 1’in hesabını yaparak yüzde 50 gelir artışı sağlayamazsınız. Biz iddialı bir hedef koyduk. 5 yıl içinde hem turist başına harcamayı 1000 dolara getireceğiz hem de turist sayısını arttırmaya devam edeceğiz.”
AKTOB Başkanı Dr. Yağcı: “Önümüz açık, yönetebiliriz”
Toplantıda bir konuşma yapan AKTOB Başkanı Dr. Erkan Yağcı ise, Türkiye’nin 2018 yılında dünya ortalamasının üzerinde bir oranla yüzde 20 büyüme gerçekleştirdiğini belirtti.
Sektörün geleceğinin açık olduğuna işaret eden Dr. Yağcı, özellikle konaklama sektörünün tazelenen iş yapma güveni ile; fiyatlar, tanıtım, maliyetler gibi ana konularda daha kendine güvenen kararlar almalarının, daha mümkün olduğuna işaret etti.
Dr. Yağcı, artık otellerin özellikle fiyat pazarlıklarında yönetilen değil daha fazla yönetebilir konuma gelmeleri gerektiğinin de altını çizdi. Dr. Yağcı, Türkiye’nin dünyada en çok ziyaret edilen ülke sıralamasında altıncı olduğunu, turist sayısındaki başarısını gelirde yakalayamadığını, bu alanda ilk 10’a girilemediğini anlattı. Başkan Yağcı, dünyadaki kişi başı turist harcama ortalaması 1000 dolar iken, Türkiye’de bu rakamın 681 dolar olduğunu kaydetti.
Dünyada 1,3 milyar olan turist sayısının 2030’da 2 milyara çıkacağını kaydeden Yağcı, tahmine göre 2018’de ise Türkiye’nin 40 milyonu yabancı, 6 milyonu da yurt dışında yaşayan vatandaşlar olmak üzere toplamda 46 milyon civarında turist sayısına ulaşacağını söyledi.
Antalya’nın 13 milyon 642 bin turist sayısını yakaladığını belirten Yağcı, “En iyi yıl oldu, çok büyük bir başarı. Antalya, Paris ve Londra’dan sonra Avrupa’da en fazla ziyaret edilen üçüncü şehir oldu” dedi.