Artık Bizim de Bir Karanfilimiz Var: Likya Kaya
|Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (BATEM)’in 2012 yılında başlattığı ‘Karanfil Çeşit Geliştirme’ Projesi neticesinde geliştirilen Likya Kaya’nın hikayesini dinlemek için BATEM’in Aksu tesislerine gittim. Proje Yürütücüsü, merkezin araştırmacılarından ve ıslah çalışmasını yapan Ziraat Mühendisi Ayşe Serpil Kaya, Likya Kaya’nın geliştirildiği ve sektöre de tanıtıldığı serayı gezdirdi. Gerçekten büyüleyiciydi.
Serayı gezdiğinizde ve araştırma süreçleri hakkında detayları dinlediğinizde, arkasındaki büyük emeği görüyorsunuz ve ülkenizle, araştırmacılarınızla gurur duyuyorsunuz. BATEM’le ilgili daha uzun geziyi ise daha sonra yapıp sizlerle paylaşacağım.
Seher Özen Karadeniz / BusinessAntalya
Çiçekler özel gün kutlamalarımızın vazgeçilmezidir. Her biri ayrı ayrı güzeldir. Gülün yeri başka karanfilin ki başkadır. Çiçekçi tezgahlarından alır alır hediye ederiz de çok azımız bilir, hangi çiçeğin nerede yetiştiğini, ülkemizde üretilip üretilmediğini.
Ben de çok yeni öğrendim; dağlarımızda binbir çeşidi olsa da karanfilin, üretilebilir bir tane bile ticari çeşidine sahip olmadığımızı. Neyse ki çok da hayırlı bir vesileyle öğrendim, karanfil çiçeğini artık Hollanda ve İsrail’den anaç ve fide ithal etmeden de üretebilecek duruma geldiğimizi. Yerli ve milli çiçek üretimini sağlamak amacıyla Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (BATEM) tarafından yürütülen ‘Karanfil Çeşit Geliştirme’ Projesi’nin sonunda elde edilen çeşitlerden biri olan “Likya Kaya” Türkiye’nin tescil alan ilk karanfili çeşidi olarak bu kapıyı açtı.
Ülkemizin 81,6 milyon dolarlık süs bitkileri ihracatının yüzde 26’lık – 4 milyon dolarlık- kısmını tek başına karanfil oluşturuyor. Ülkemizde yıllık 300 milyon dal karanfil ihracatı yapılıyor. Bütün bu verileri dikkate alan kentimizin ve ülkemizin önemli araştırma merkezlerinden Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (BATEM) 2012 yılında ‘Karanfil Çeşit Geliştirme’ Projesini başlatıyor.
BATEM’in başlattığı bu projenin başından beri yürütücülüğünü sürdüren merkezin araştırmacılarından Ziraat Mühendisi Ayşe Serpil Kaya, ilk üç yıl TÜBİTAK destekli yürüttükleri projeyi son üç yıldır merkezin ve sektörün desteğiyle sürdürdüklerini belirtti.
Ülkemizin, karanfilin anavatanı olan ülkeler arasında yer almasına rağmen, tescil edilmiş ticari hiçbir karanfil çeşidinin olmadığını hatırlatan Kaya, bu durumun ‘kesme çiçek’ sektörünü dışa bağımlı hale getirdiğini söyledi. Verimli, kaliteli, tüketici isteklerini karşılayabilecek ve piyasada tercih edilebilecek yerli çeşitlerin geliştirilmesinin, gerek kesme çiçek sektörüne gerekse ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını kaydeden Kaya, Likya Kaya’nın tescilinin de bu yolda atılmış çok önemli bir adım olduğunu belirtti.
Kaya şöyle devam etti: “Bu araştırmayla; kesme çiçek ihracatında önemli paya sahip olan kesme karanfil çeşidinde klon seleksiyonu ıslahı yöntemi ile ticari çeşit geliştirme çalışmaları gerçekleştirildi. Pazar isteklerini karşılayabilecek, kalite özellikleri yüksek çeşitler elde edilmesi ve kesme çiçek sektörüne kazandırılması amacıyla 2012-2015 yıllarında BATEM’de yürüttüğümüz ıslah çalışmalarına, süreç içinde hastalıklara dayanıklılık kriterlerini de ilave ederek sürdürdük. Çalışmada materyal olarak kültür çeşitlerinin yanı sıra doğal karanfil türlerimizin değerlendirilmesi ile bitki gen kaynaklarımızın sektörde kullanılması, dolayısıyla ülke ekonomisine kazandırılması amaçlanmıştır. Proje kapsamında yürütülen ıslah çalışmalarının sonucunda ülkemizin ilk yerli karanfil çeşidi/çeşitleri (aday) geliştirilmiştir. Bu çeşitlerin sektörde kullanımlarının yanı sıra çeşit geliştirme çalışmalarının özel sektöre örnek oluşturma niteliği de taşımaktadır.”
Yürütülen çalışmalarla, üstün özelliklere sahip yeni çeşitlerin geliştirilmesi ile üretimde dışa bağımlılığın azaltılacağını ve üretim maliyetlerinin düşürüleceğine dikkat çeken Kaya, projenin önemli çıktılarından birinin de; bu çalışma süresince sağlanan ve diğer türlerde yürütülecek çalışmalara da kaynaklık edecek çok sayıda deneyim ve bilgi olduğunun da altını çizdi.
Enstitüde sürdürdükleri çeşit geliştirme çalışmalarında; kırmızı, beyaz, sarı, pembe, mor başta olmak üzere farklı renk ve kokularda 50 yeni karanfil çeşidi geliştirdiklerini kaydeden Kaya, sektörün talebi doğrultusunda, tercih edilen çeşitlerin tescili için de girişimlerde bulunulacağını söyledi.