Paris’te Sürücüsüz Otobüs Sefere Başladı, Biz Antalya’da Halk Otobüslerinin Sayısını Tartışıyoruz
|Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD) Başkanı Abdullah Erdoğan, “Çin’de akıllı, elektrikli ve raysız tren sefere başladı. Paris’te sürücüsüz otobüs deneme seferine başladı. Biz Antalya’da özel halk otobüslerinin sayısını tartışıyoruz. yarın sürücüsüz otobüsler geldiğinde ne yapacağımızı düşünsek iyi olur” dedi.
‘İş Dünyasında Teknolojik Dönüşüm Çözümleri’ teması ile birincisi düzenlenen “Dönüşüm Zirvesi” Akra Hotel’de yapıldı. Zirvenin açılışında bir konuşma yapan ANSİAD Başkanı Abdullah Erdoğan, zirvenin amacını “Türkiye’nin ve Antalya’nın endüstri 4.0 dönüşümündeki vizyonuna katkı yapmak, özel sektörde, devlette ve toplumda farkındalık artışı sağlamak” olarak açıkladı. TUSİAD ve TUBİTAK tarafından yapılmış olan öncü çalışmalar sonrasında Hükümetin konuyu gündemine almış olmasını son derece olumlu bir gelişme olarak nitelendiren Erdoğan şunları kaydetti;
“Bununla birlikte Almanya’dan sonra Fransa, hatta İngiltere hükümetlerinin bile endüstri 4.0 stratejilerine bakıldığında, diğer tarafta Güney Kore’nin yılda 40 bin sanayi robotu istihdam ettiğine, yani bizden 20 kat daha fazla robot kullandığına baktığımızda henüz gerekli noktada olmadığımız anlaşılmaktadır.
Çin’de akıllı, elektrikli ve raysız tren sefere başladı. Paris’te sürücüsüz otobüs deneme seferine başladı. Biz Antalya’da özel halk otobüslerinin sayısını tartışıyoruz. yarın sürücüsüz otobüsler geldiğinde ne yapacağımızı düşünsek iyi olur.
Patent çağımızın tapusudur. Patent sayısını artırmadan, fikri mülkiyeti korumadan gelişemeyiz. Bu gerçeğe rağmen kent merkezimizde herkesin gözü önünde taklit marka ürün satıyor, fikri mülkiyet hakkını ihlal ediyoruz.
Fikri mülkiyete saygı da endüstri 4.0’ın önemli bir şartıdır
Oysa fikir özgürlüğüne saygı da fikri mülkiyete saygı da endüstri 4.0’ın önemli bir şartıdır. Bugün halen geçmişin konularını tartışmaya devam edip kalamayız. Birkaç yıl sonra nesnelerin interneti dönemi başladığında bırakın fabrikaları, 50 milyar makina birbirine bağlanacak, birbiriyle haberleşecek. Böyle bir çağda hukukun, siyasetin, yönetim sistemlerinin değişmeden kalması mümkün değildir.
Büyük fırsatlar ve büyük riskler çağı kapımızdadır. Nesnelerin, robotların insandan daha akıllı hale gelmesi bir risktir. Bazı ülkelerin diğer ülkelerden çok daha akıllı hale gelmesi, yani ülkeler arasındaki teknoloji farkının çok açılması büyük bir risktir. Yarın teknoloji üreticisi ülkeler robotların haklarını tartışırken, bazı tüketici ülkeler robotların cinsiyetini, giyimini tartışırsa teknoloji farkı büyüyecektir. Bazı ülkeler Mars’a giderken, bazı ülkelerin etnik çatışmalara, mezhep kavgalarına boğulup kalması bir risktir. Yapay zeka gibi sınırsız bir gücün kötü emellerle kullanılması bir risktir. Fırsatların riskler kadar büyük olduğuna da şüphe yoktur. Büyük veriye sahip olan, yapay zekayı kontrol eden bir kişi,şirket veya ülke için imkanlar sınırsız olacaktır.”
Bu dönüşüm sadece sanayi sektörünün dönüşümü değildir
“Endüstri 4.0 çağı başlamış bulunmaktadır, tren hareket etmiştir, bu treni yakalamak için daha fazla gecikemeyiz” diyen Abdullah Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Bu dönüşüm sadece sanayi sektörünün dönüşümü değildir. Sanayinin yanı sıra, tarım, turizm, ticaret, sağlık gibi bütün sektörler dönüşmektedir. Sadece makinalar, fabrikalar değil, seralar, tarlalar, oteller, hastaneler, evler, otomobiller, caddeler, kentler de dönüşecektir. Endüstri 4.0 aslında yeni bir akıl, yeni bir bilim çağıdır. Eğitim sistemleri, hukuk sistemleri de dönüşmek zorunda kalacaktır.
Bugün endüstri 4.0 ile birlikte insan ve eğitim konusunu da ele alacağız. Çünkü endüstri 4.0 makinaların çağı değil, bilim çağıdır, akıllı insanların ve akıllı toplumların çağıdır. Bu dönüşümü fabrikaların otomasyonundan ibaret görmemeliyiz. Asıl meselemiz endüstri 4.0 çağının insanını yetiştirmek, zihniyet dönüşümü gerçeğini anlamaktır.
Endüstri 4.0 devrimine ilkokullardan başlayarak hemen hazırlanmamız zorunludur. Bugünkü eğitim sistemiyle halen 1 milyondan fazla genç işsiz, 3 milyondan fazla eğitimde ve işte olmayan genç kitle katlanarak artacaktır. Bugün ülkemizin gündeminde bu konuda kapsamlı bir hazırlık olduğunu söyleyemeyiz. Türkiye için en büyük fırsat iyi eğitilmiş genç nüfus olacaktır. Türkiye için en büyük risk ise gerekli eğitimi almamış genç nüfus olacaktır.”
Türkiye’nin bu dönüşümü başaracağına inanıyoruz
İşadamları olarak Türkiye’nin bu dönüşümü başaracağına inandığını ifade eden Başkan Erdoğan, “Türk toplumu teknolojik gelişmeye açık, zeki ve esnek bir toplumdur. E-devlet uygulamalarındaki ilerleme, teknoloji şirketlerimizin gelişmesi, insansız hava aracı gibi alanlardaki ilerleme endüstri 4.0 dönüşümünü başarabileceğimizi göstermektedir. Ancak, bu sürecin doğru bir stratejiyle yönetilmesi gereklidir. Türkiye’nin en hızlı ilerlediği alanlar Devlet öncülüğünde ve desteğinde gerçekleştirilen savunma sanayi projeleridir. Esasen büyük veri, siber güvenlik, yapay zeka gibi konular aynı zamanda ulusal güvenlik konularıdır. Yeni kurtuluş savaşı veya yeni bağımsızlık savaşı teknoloji savaşıdır. Demek ki, endüstri 4.0’ın birçok alanında aynı yöntemle ilerlemeliyiz.
ANSİAD olarak, endüstri 4.0 konusunu bir toplantıyla bitirmeyeceğiz. Dönüşüm zirvemiz gelecek yıllarda Türkiye’nin endüstri 4.0 dönüşümüne ışık tutacak. Her yıl bu zirvede geldiğimiz noktayı yeniden değerlendireceğiz, başarılarımızı ve eksik yönlerimizi konuşacağız” dedi.