ATSO Başkanı Hacısüleyman’a ağır eleştiriler!
|Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısı ilginç tartışmalara sahne oldu. Tam da kuruluş yıldönümün kutlandığı program öncesinde yapılan toplantıda, Meclis Üyeleri, Başkan Yusuf Hacısüleyman’ı ve Yönetimini eleştiri yağmuruna tuttu.

Meclisi Üyesi Hasan Taş, ANET’e temsilci atanmasıyla ilgili yönetim kurulu karar defteri ve resmi yazının görsellerinin, Komite whatsapp grubunda, Meclis Üyesi Berkay Bahar tarafından paylaşıldığını iddia ederek, bu paylaşımın “etik dışı” olduğunu ATSO’nun saygınlığına zarar verdiği söyledi.
Meclisi Üyesi İbrahim Düzenli de, Sigorta Emeklilik ve Düzenleme Kurulu (SDDK) koordinasyonunda sigortacılık sektör konularına ilişkin İstanbul’da yapılacak sigortacılık çalıştayına, ilgili meslek komitesinin sigorta acentesi organ üyeleri yerine Genç Girişimciler Kurulu’ndan bir kişinin görevlendirilmesini eleştirerek, “Neden seçilmiş komite üyelerine saygı duyulmamaktadır? Neden mevzuata uygun hareket edilmemektedir?” diye sordu.
Meclis Üyeleri Mehmet Çelik ve İsmail Volkan da, kendi komiteleriyle ilgili çalışma ve organizasyonlardan son dakika bilgi sahibi olduklarını, temsilcisi oldukları sektör mensuplarına karşı zor durumda kaldıklarını ifade ettiler.

ATSO Meclis Salonu’nda Meclis Başkanı Ahmet Öztürk’ün açılış konuşmasıyla başlayan toplantıda ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, kent ve ülke ekonomisine yönelik önemli değerlendirmelerde bulundu.
ATSO Başkanı, turizm sektöründe yaşanan yapısal sorunlara dikkat çekti ve özellikle Kaleiçi gibi tarihi bölgelerdeki ruhsat sorunlarının acilen çözülmesi gerektiğini ifade etti. Başkan Hacısüleyman, “Kaleiçi sadece Antalya’nın değil, ülkemizin de kültürel ve turistik mirasıdır. Burada yaşanan ruhsat sorunlarının çözülmesi hayati öneme sahiptir” dedi.
Hacısüleyman, Uludağ’da bir otelde yaşanan yangın faciasından sonra yaptığı paylaşım nedeniyle özellikle Kaleiçi bölgesindeki küçük otel ve pansiyon sahiplerinin büyük tepkisini çekmişti.

Kaleiçi’nde Çözüm Bekleyen Ruhsat Sorunları
2007 yılında çıkarılan “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” doğrultusunda, Avrupa Birliği’ne uyum çerçevesinde turizm işletmelerine bazı yükümlülükler getirildi. Ancak, Kaleiçi gibi tarihi bölgelerdeki tescilli yapılarda bu yükümlülüklerin yerine getirilmesi, koruma kurullarının mevzuatları nedeniyle mümkün olmuyor. Başkan Hacısüleyman, bu durumun hem yatırımcıyı, hem de işletmeciyi zora soktuğunu belirterek, “Bu yönetmelik gereği otel odalarının dışarıya açılan kapılarının en az 30 dakika yangına dayanıklı olması gerekiyor. Biz de Oda olarak, ilgili belediyelerin ruhsat birimleri, koruma kurulu temsilcileri ve itfaiye yetkilileriyle bir araya geldik. Ancak her kurum kendi mevzuatına göre hareket ettiğinde ortak bir çözüm üretilemiyor. Bu yüzden bugün buradan çağrıda bulunuyorum, lütfen bu üç önemli kurumun ve bağlı oldukları bakanlıkların uzmanları bir araya gelerek, özellikle Kaleiçi gibi tarihi bölgelerde faaliyet gösteren işletmelerin sürdürülebilirliğini sağlayacak bir çözüm geliştirsin” dedi. Başkan Hacısüleyman, sadece turizm sektörü için değil, Antalya’nın kültürel mirası için de çözüm üretilmesinin gerektiğine dikkat çekti.

Turizmin Anahtarı: İmaj, Hukuk ve Demokratik Değerler
Hacısüleyman, turizm sektörünün kırılgan yapısına da değinerek, “Turizm, pamuk ipliğine bağlı bir sektör. Dünya üzerindeki herhangi bir olumsuz olay, bir uçak kazası, bir kişisel hak ihlali, hatta sadece bir sosyal medya haberi sektörü derinden etkileyebiliyor” diye konuştu. Başkan Hacısüleyman, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ticaret savaşlarının yalnızca mal ihracatını değil, aynı zamanda turist sayısını da olumsuz etkilediğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Amerika Birleşik Devletleri’nin yaşadığı ticaret savaşları sadece mal ihracatını değil, ülkeye gelen turist sayısını da olumsuz etkiledi. Bir ülkenin imajı, hukuku, demokratik değerleri turizm verilerine doğrudan yansıyor. Bizde de Ocak ayından bu yana geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 6 oranında daha az turist ağırlamışız. Bu oran, 150-160 bin kişilik bir kayba işaret ediyor. Korkulacak bir seviye değil, bu kaybı toparlayabiliriz. Özellikle Rusya-Ukrayna arasında kalıcı bir ateşkes sağlanırsa çok daha yüksek rakamlara ulaşabiliriz.”
Yatırımcıları Çekmek İçin Hukuk ve Demokrasi
Başkan Hacısüleyman, yatırımcıları Türkiye’ye çekebilmek için yalnızca ekonomik avantajların değil, aynı zamanda güvenli bir ortamın da gerekli olduğunu vurgulayarak, netleşmemiş politikalar ve devam eden ticaret savaşları nedeniyle Türkiye’nin küresel ticaretteki yerini tam olarak tespit edemediklerini kaydetti. Yatırımcıların sadece para kazanmak için değil, aynı zamanda uzun vadeli güvenli bir ortamda bulunmak için tercih yaptıklarını ifade etti.
Faiz Oranları ve Ekonomik Göstergeler
Son dönemde yaşanan faiz artışı ve ekonomik gelişmeleri de değerlendiren Başkan Hacısüleyman, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 46’ya çıkarmasının ardından, kredi faiz oranlarının da yüzde 60’lara kadar yükseldiğini belirtti. Yüksek faiz oranlarının üretim sürecini olumsuz etkileyebileceğini ifade eden Hacısüleyman, “Bugün kredi kullanmak istediğimizde yüzde 60’lara varan oranlarla karşılaşıyoruz. Ürün kalitesini nasıl artıracağız? Enflasyon oranı yüzde 38,10 olarak açıklanırken, politika faizi yüzde 46 seviyesinde. Bu iki oran arasındaki fark, birçok soru işaretini beraberinde getiriyor. Ayrıca, 19 Mart’taki İstanbul’da gelişmeler sonrası ülkemizden 30 ila 40 milyar dolar arasında bir para çıkışı yaşandı. Bu gelişmeler altın fiyatlarından döviz kurlarına kadar birçok unsuru etkiledi. Kur, enflasyon ve faiz gibi temel göstergeleri hem ihracatçılar hem de turizm sektörü yakından takip etmek zorunda” diye konuştu. Hacısüleyman, ülke ekonomisini yakından etkileyen kur, enflasyon ve faiz gibi temel göstergelerin, hem ihracatçılar hem de turizm sektörü tarafından dikkatle takip edilmesi gerektiğini vurguladı.

Hasan Taş’tan “Berkay Bahar’dan etik dışı paylaşım” iddiası
Hacısüleyman’ın konuşmasından sonra kürsüye çıkan Meclis Üyesi Hasan Taş’ın özellikle Berkay Bahar’a yönelik sözleri salonda soğuk duş etkisi yarattı.
Berkay Bahar’ın yönetim kurulu karar defteri fotoğrafını whatsapp grubunda paylaşmasının etik olmadığını savunan Hasan Taş, “Yaklaşık 20 yıldır kesintisiz bir şekilde odamızda meclis üyeliği yapıyor olmanın onurunu yaşıyorum. Bu süre zarfında odamızın birçok faaliyetlerinde görev aldım. Son olarak rahmetli başkanımız Ali Bahar’ın tensipleriyle ANET temsilciliği görevini üçüncü kez üstlendim. Bu sorumluluğu daima odamızın menfaatlerini gözeterek büyük bir titizlikle ve hiçbir huzur hakkı almadan yerine getirdim. Ancak geçtiğimiz günlerde başkanın ve yönetimin kararı ile bu görevden alındım. Alınan kara saygılıyım ancak görevden alınmam ile ilgili tarafıma herhangi bir açıklama yapılmamış ve resmi tebligat ulaşmamışken, bu karara ilişkin yönetim kurulu karar defteri ve resmi yazının görselleri, Komitemizin whatsapp grubunda, Meclis ve Komite Üyesi sayın Berkay Bahar tarafından paylaşılmıştır. Bildiğim kadarıyla Odamızın resmi belgeleri yalnız yönetim kurulu, genel sekreterlik ve yetkili personelin erişiminde olmalıdır. İlk sorum; yönetim kurulu karar defteri fotoğrafı nasıl ve kim tarafından Berkay Bahar’a ulaştırılmıştır. İkinci sorum; Berkay Bahar bu resmi belgeyi hangi yetkiyle whatsap grubunda paylaşmıştır. Bu resmi belge umarım ki sadece kendi grubumuzda paylaşılmıştır. Bu paylaşımın suç olup olmadığına karar verecek merci ben değilim. Ancak etik dışı olduğuna ve Odamızın saygınlığına zarar verdiğine dair en küçük bir tereddütüm yoktur. Bu paylaşım bu bağlamda yalnızca şahsıma değil Odamızın itibarını da zedelemiştir. Öte yandan Odamızdaki teamül gereği bu göreve atanabilecek ve layıkıyla yapabilecek 117 meclis üyemiz varken, komite üyemizin bu göreve atanması dikkat çekicidir. Bununla beraber komite üyemizin de bu görevi hakkıyla yapacağına dair hiçbir şüphem yoktur. 20 yıldır bu meclisin bir üyesi olarak bu sürecin yalnızca bir görev değişikliğinden ibaret olmadığını aynı zamanda şahsıma yönelik bir itibarsızlaştırma çabası taşıdığını üzülerek görüyorum. Bu meclisin bir üyesi, komitenin bir parçası ve kamuoyunda saygınlığı olan bir kişiyim. Sonuç olarak odamızın bu içine düştüğü üzücü tablo, Berkay Bahar’ın etik dışı paylaşımıyla gözler önüne serilmiş ve hepimizi zor durumda bırakmıştır. Konunun şahsileştirilmeden kurum kültürümüz ve değerlerimiz çerçevesinde ele alınması gerektiğini düşünüyor ve bu durumu siz değerli meclis üyelerimizin takdirine sunuyorum” dedi.
Başkan Hacısüleyman: Bunun nasıl olduğu konusunda ne bir talimatımız var, ne de bir bilgimiz var
Başkan Yusuf Hacısüleyman, konuyla ilgili bilgisi olmadığını belirterek, “Biz tabi ticaret ve sanayi odasında resmi bir belgeyi dışarıya paylaşmıyoruz. Meclis gündemi veya mizanla ilgili konuları paylaşıyoruz ama bunlar sadece sizlerle oluyor, yani yetkili mercilerle paylaşıyoruz. Böyle bir resmi belgeyi fotoğraf çekip göndermiyoruz. Bunun nasıl olduğu konusunda ne bir talimatımız var, ne de bir bilgimiz var. Ancak sayın meclis üyem siz bu göreve atanırken ‘niye ben atandım’ diye sormadınız şimdi ‘niye ben temsil etmiyorum diye soruyorsunuz. Komite üyesi arkadaşımız sanırım ki sizin meslektaşınız ve aynı komitedesiniz. O’nun da layıkıyla bu görevi yapabileceğini söylemeniz beni çok memnun etti. Bence de öyle yapacaktır” diye konuştu.

Neden seçilmiş komite üyelerine saygı duyulmamaktadır?
Sigortacılık sektörünün duayen isimlerinden ATSO Meclis Üyesi İbrahim Düzenli de, Başkan Hacısüleyman ve yönetimine ağır eleştirilerde bulundu. ATSO Başkanı’nın seçilmiş komite üyelerine saygı duymadığını ve mevzuata uygun hareket etmediğini ileri süren Düzenli şunları kaydetti;
“19 Mart tarihinde TOBB’dan ATSO’ya bir yazı geldi. Yazı, aynı gün akşam diğer illerdeki komite başkanları whatsap grubunda paylaşıldı. Ama bize ATSO’dan bir bilgi ulaşmadı. Yazıda; Sigorta Emeklilik ve Düzenleme Kurulu (SDDK) koordinasyonunda sigortacılık sektör konularına ilişkin 10 Nisan’da İstanbul’da sigortacılık çalıştayı gerçekleştirileceği, söz konusu toplantıya katılacak odanız temsilcisinin, söz konusu çalıştaya katılım için, odanız ilgili meslek komitesinin sigorta acentesi organ üyeleri arasından belirlenecek 1 temsilcinin, katılması talep ediliyor. Yazı 19 Mart’ta geldi. Bir hafta bekledik. Komite başkanımız 26 Mart tarihinde Odamızın genel sekreterine “böyle bir yazı geldi, katılmak istiyoruz” dedi. İki gün sonra 28 Mart’ta Odanın genel Genel sekreteri, komite başkanımıza dönüş yaptı ve bu toplantıya Genç Girişimcilerden birinin katılacağını belirtti. Size soruyorum bu yazıda genç girişimcilere dair bir davet var mı? Biz mi okuyup anlamıyoruz bilmiyorum.
Sormak istediğim özelikle Oda Başkanımıza; Neden seçilmiş komite üyesi görevlendirilmemektedir? Neden seçilmiş komite üyelerine saygı duyulmamaktadır? Neden mevzuata uygun hareket edilmemektedir?” diye sordu.
Başkan Hacısüleyman: TOBB’a sorduk
Başkan Yusuf Hacısüleyman ise, saygısızlık olarak değerlendirilmesine üzüldüğünü belirterek şu yanıtı verdi;
“TOBB’a sorduk, yazıda ne demek istiyorsunuz, hangi organdan bahsediyorsunuz? Gelen yazıda; sigorta acentası diyor, ilgili meslek komitesi diyor, sigorta acentası diyor organ temsilcisi diyor. Hangisi diye TOBB’a sorduk. Verdikleri cevabı okuyayım. TOBB Girişimcilik Dairesi Başkanı Saygın Baban’a sorduk ne demek istiyorsunuz diye.. Çıkınca arayabilirsiniz. Diyor ki; Yazıda yer alan organ üyeleri ifadesinin yalnızca meslek komitesi üyelerini değil, ilgili alanda faaliyet gösteren diğer üyeleri de kapsamaktadır. Bana diyor ki; Başkan herhangi bir sigorta acentası kimseyi gönderebilirsin. Komiteden birisi olmak zorunda değil dedi. Biz Genç Girişimciler Kurulu’nda üye olan sizin meslektaşınız olan, orası da TOBB’un bir organı olduğu için oradan bir arkadaşı gönderdik. Genç Girişimciler de bizim bir kurulumuz, Kadın Girişimciler de bizim bir kurulumuz. Oradaki arkadaşlara bir görev vermemiz size saygısızlık değil. Yinde yazının muhteviyatını kontrol ettim, çünkü bana da karışık geldi. Bu kadar karışık bir yazı yazılmaz dedim kendi kendime. Neyi kastediyorsunuz burada. Ben aradım kendisini. Siz de tanıyorsunuz lütfen çıktıktan sonra arayın.
Süleyman Özer: bu yanlıştan dönün
Bir başka sigorta sektörü temsilcisi Meclis Üyesi Süleyman Özer de, yönetime yanlıştan dönmeleri gerektiğini belirterek, “TOBB’a ben de sordum. Onlar da seçilmiş meslek komitesi üyesinin katılması gerektiğini söylediler. Orada sigortacılık yazma sebebi şu; kimi odalar da emlakçılarla veya bankacılarla veya kuyumcularla beraber aynı komite oluştuğu için sigorta acentesi yazma sebebi o. Ama şuna hakikaten çok üzüldüm, siz seçilmiş meslek komitesi üyesi temsil edemez bu arkadaş mı temsil eder demek istiyorsunuz. Bu bizi gerçekten çok üzdü. İkincisi, Sigorta Emeklilik ve Düzenleme Kurulu toplantıyı ileri bir tarihe erteledi, ben bu yanlıştan dönmenizi rica ediyorum. Herhangi bir komite üyemizin bu çalıştaya gitmesini arzu ediyorum. Tekrar değerlendirmenizi rica ediyorum diye konuştu.
Bahar’dan önce, Bahar’dan sonra…
Meclis Üyesi Mehmet Çelik; Ali Bahar’dan sonra… vurgusu yaparak, Bahar’ın vefatından sonra göreve gelen yönetimin, komite çalışmalarına gereken ilgiyi göstermediğini ileri sürdü. Çelik, “Ali Bahar sağlığında Tarım İlçe Müdürlüğü’nden randevu aldı, imar sorunu olan 20’ye yakın kooperatifle ilgili bir çalıştay ve saha çalışması yapılacağını bana söylemişti. Tekrar gidileceğini haberdar olduğumda, sayın başkana Komite olarak biz de katılmak istediğimizi söyledik ama haber verilmedi. Ama biz üyelerimize, gidilmiş, miş mış şeklinde bilgi vermek zorunda kaldık” diye konuştu. Toplu İşyeri kooperatifleri konusunda da Ali Bahar’ın sağlığında yapılan çalışmaların durduğunu belirterek, “Ali Bahar gitti, bu işi bitti duygusuna mı kapıldılar. Neden böyle yapılıyor, üç beş muhasebecinin üzerine kambur oldu. Bu konuda duyarlı olunmasını talep ediyorum” dedi.
Meclis Üyesi İsmail Volkan da, sektörel konularla ilgili düzenlenen toplantılardan son dakika haberdar olduklarını belirtti.