Saran Group Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran ANSİAD’ın Konuğu Oldu
|Saran Group Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran, Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) 2024 yılı faaliyet dönemi 15. Olağan Toplantısı’nın konuğu oldu. “Sadettin Saran ile Samimi Söyleşi” konu başlığı ile 12 Kasım 2024 Salı günü Sunis Otel Su’da gerçekleştirilen toplantıya, ANSİAD Üyesi & ATSO Meclis Başkanı Ahmet Öztürk, Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İdris Taş, BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kurt, Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Seçil Deren Van Het Hof, Ansiad Üyeleri, birçok misafir ve basın mensubu da katılım sağladı.
ANSİAD’a yeni üye olanlar için “Üye Alım Töreni” ile başlayan toplantıda Özel Antalya Halk Diş Sağ. Hiz. Ltd. Şti.’nin sahibi Mehmet İşlek, Özpınarlar İnşaat Taah. Turz. San. ve Tic. A.Ş.’nin sahibi Ramazan Sert, Ünallar Toptan Gıda Hayv. Tur. Yat. İşl. A.Ş. Namık Ünal ve Ünlü Mimarlık İzolasyon Dek. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin sahibi Osman Ünlü’ye toplantımızın konuğu Saran Group Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran’ın ile ANSİAD Başkanı Ercan Özbek tarafından rozetleri takılarak üyelik belgeleri takdim edildi.
Toplantının başkanlığını yapan Ekonomi Yazarı & Ekonomi Ekranı Kurucusu Sami Altınkaya’nın, sorularını cevaplayan Saran Group Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran, Saran Holding yolcuğunun, zorlu geçen üniversite yıllarında edindiği tecrübelerle yakından ilişkili olduğunu dile getirdi.
“67 ülkede ülkemizi tanıtıyor, temsil ediyoruz”
Memur çocuğu olarak kardeşleriyle azimle çalışmanın meyvelerini topladıklarını, bunu da eğitim ve iş hayatındaki zorlu yollar sayesinde mümkün olduğunu ifade eden Saran, “Ben bir devlet memuru çocuğuyum. Babam Kırıkkale’de yetim büyüyor ve Darüşşafaka bursu ile okuyor. Eğitimine yurtdışında devam ediyor. Kimya mühendisliği bitiriyor. Daha sonra burada annemle tanışıyor. Annemi Amerika’dan Türkiye’ye getirmeye ikna ediyor. Annem Amerikalı bir kadın. Annemin Amerikalı olması Fenerbahçe camiasında aleyhime çok kullanıldı. Benzer bir örnek, 30. Komitede Medya Başkanı olmak için İstanbul Ticaret Odası seçimlerine başvurduk, annemin Amerikalı olması İTO’daki muhalifler tarafından da aleyhime kullanıldı. ‘Bu Amerikalı, bunun annesi Amerikalı’ şeklinde söylemlerle yaftalanmaya çalışıldı. Fakat biz bugün dört kardeş olarak Türkiye’ye, bizi Amerikalı diye yaftalamaya çalışan muhaliflerden daha çok katkıda bulunduğumuzu düşünüyoruz. 67 ülkede ülkemizi tanıtıyor, temsil ediyoruz. Türkiye’de en çok hayır işi yapan şirketlerden biriyiz ve vergi rekortmeniyiz. Tüm bunları o beğenmedikleri Amerikalı annemin vizyonuna borçluyuz” dedi.
“Hedef ile başarı arasındaki köprü disiplindir”
Konuşmasına konfor alanından çıkıp hedefine yürümenin önemini ve çocuklarını da bu öğretide yetiştirdiklerinin altını çizerek devam Saran, “Benim babam devlet memuru olduğu için biz spor bursuyla okuyabildik. Buna rağmen kardeşlerim Harvard, Stanford gibi okullarda okudular ve akademik kariyerlerine devam ettiler. Ben üniversiteyi Kentucky kentinde okudum Master eğitimimi de burada tamamladım. Benim üniversite eğitimim çok zorlu geçti. Eğitime çok önem veriyorum ve anne babaları da bu konuda uyarıyorum.
Bir çocuğun eğitimi için en önemli şey anne ve babanın onun için yaptıklarından ziyade yapmadıklarıdır. Şöyle bir örnekle devam etmek istiyorum, Ali Şeriati bir gün annesine demiş ki ‘anne yardım et de şu ağaca çıkayım’ annesi de şöyle cevap vermiş; ‘başkasının yardımıyla çıktığın yerden düşersin.’ Bu söz beni çok etkiledi.” dedi ve ekledi, “Biz böyle yetiştik, çocuklarımızı da böyle yetiştiriyoruz. Konfor alanlarından çıkmalarını sağlıyoruz. Ben de konfor alanının çok dışında yaşayan biriydim ve çok zor şartlarda okudum. Hem sporcuydum hem de makine mühendisliği okuyordum. İkisini birlikte yürütmek çok zorlu bir eğitim hayatım olmasına sebep oldu. Ama bugün bir başarı varsa, yaşadığım tüm bu zorluklar sayesindedir. Bu noktada beni iki şey ayakta tuttu. İlki başarılı olma arzusu, ikincisi hayal kurmak. Buradan yola çıkarak gençlere hep bu öğüdü veriyorum. Hedef ile başarı arasındaki köprü disiplindir. Ben de çok disiplinliydim. Disiplinli olmak kendini sevmekle ilişkilidir. Bugün kendin için yapmadıkların yarınki seni belirler. Bunun temelinde de disiplin vardır. Dolayısıyla bugünlere gelmemdeki en önemli nokta disiplinli çalışmak.” dedi.
“Başarılı olmada ekip çok önemli”
Sürdürülebilir başarı ve iş hayatında ekip olmanın çok önemli olduğunu ifade eden Saran, “Tabii ki bu başarının arkasında biraz da ekip işi olması yatıyor. Ben sporculuk hayatımda takım oyuncusuydum. Bugün ki şirket hayatımızı da biraz böyle yönetiyoruz. Başarılı olmada ekip çok önemli. Bunu gururla söylüyorum medya sektöründe binlerce çalışanımız var ve bizde işten ayrılma oranı %2’nin altındadır. Çok fazla sirkülasyonun olduğu medya sektöründe, bu kadar az işten ayrılma oranı büyük bir başarıdır. Bunu zorluklarla okuduğum okul yıllarımda tecrübe ettiğim kriz yönetimi ve ekip çalışmasına borçluyum. Bu başarı Amerika’daki zorlu yaşam standartlarının içselleştirilmiş halinin Türkiye’ye yansımasıdır. Amerika’da kalmayıp Türkiye’ye dönme sebebim; büyük bir okyanusta küçük bir balık olmaktansa, küçük bir gölde büyük balık olmak hedefimdi. Diğeri de vatan sevgisi. Türkiye’de başarılı bir iş adamı olmak benim en büyük hayalimdi. Doksanlı yıllarda Türkiye’de bir kriz varken, babamın tüm uyarılarına rağmen onu dinlemeyip Türkiye’ye geldim. O dönem hangi kapıyı çaldıysam kimse bana iş vermedi. Çok uzun süre iş bulamayınca umudumu kaybedeceğimi düşündüm fakat kaybetmedim. Gençlere de hep bunu öğütlüyorum. Yenildiğinde kaybetmezsin, vazgeçtiğinde kaybedersin. Bunu Fatih Terim kullanıyor fakat bu benim sözümdür. Vazgeçmedim ve iş aramaya devam ettim. Ve bir gün biri bana şans verdi oradan da buralara kadar geldik.” diye konuştu.
“En güçlü olan değil en iyi uyum sağlayan ayakta kalıyor”
Saran Holding’in kuruluş yolculuğundan bahseden Saran, “Türkiye’ye döndüğümde öz sermayem yoktu. Üniversite eğitim borçlarımla döndüm. Amerika’da hem çalışıyor hem okuyor olmak yetmiyordu, bir sürü borçla geri dönmüştüm. Her şey bir fikirle başladı. Amerika’da okul dışında boş zamanlarımda televizyon izliyordum. Birçok yerel ve ulusal kanal vardı. Türkiye’de ise sadece TRT1 kanalı vardı. TRT2 kanalı açılıp açılmaması konuşuluyordu. Bu bana bir fikir verdi. İlerleyen zamanlarda Türkiye’ye döndüğümde özel kanallara içerik üretip, satma fikri benim çıkış yolum oldu. Türkiye’ye döndüğümde bu fikir için sponsorluk bulmaya çalıştım fakat kimse oralı olmadı. O dönemin hem medya hem savunma sanayi sektöründe ileri gelen bir iş adamıyla tanıştım ve fikrimden bahsettim. Büyük bir heyecanla cevabını beklerken bana, büyük hayaller kurduğumu ve fazla uçtuğumu söyledi. Geldiğim noktadaki başarı beni geri çevirenlere cevap olmuştur diye düşünüyorum. Amerika’ya geri dönüp kapı kapı fikrime destek olabilecek birilerini aradım. Ve oranın önemli networklerinden biri bana destek olmak istedi. Bu destek sayesinde bugün beş farklı sektörde kırk şirket sahibiyim. En güçlü olan değil en iyi uyum sağlayan ayakta kalıyor. Ben bir hedef koydum, koşullara uyum sağladım, inandım ve asla inancımdan taviz vermedim. Herkese ne kadar büyük olurlarsa olsunlar hayallerinden vazgeçmemelerini tavsiye ediyorum.” ifadelerini kullandı.
“Bir toplumun gelişmişlik düzeyi, o topluma kazandığının ne kadarını geri verdiğinde saklıdır”
Başarılı iş hayatının ön önemli noktalarından birinin yaptıkları sosyal sorumluluk projeleri olduğunu ifade eden Saran, “Bir ülkenin gelişmişlik düzeyi o topluma kazandığının ne kadarını geri verdiğinde saklıdır.” Annemin bir öğüdünü hiç unutmuyorum. “Sana bir kötülük yapıldığında sen fazladan bir iyilik yap.” Yıllar sonra bu öğretinin beni ne kadar beslediğini fark ettim. Dolayısıyla kazandığımızın daha fazlasını ülkemize katmaya çalışıyoruz. Ve bu da bizi besliyor. Bugün 27 spor salonu, 9 okul ve etüt merkezinin sahibiyiz. Bunları para için değil ülkemizin gelişmesi için yapıyoruz. Türkiye’deki iş adamlarına çok kızıyorum. Bir iyiliği sadece telefonla istendiğinde yapıyorlar. Fakat bu istenmeden önce o boşluğun fark edilip yapılması gereken bir şey. Yani toplumun ihtiyaçlarını fark etmek çok önemli. Bu farkındalık ve farklılık da bizi besliyor.” şeklinde konuştu.
“Kimse doğuştan lider olmuyor”
İş hayatındaki liderlik vasıflarından ve sürdürülebilir başarıdan bahseden Saran, “Kimse doğuştan lider olmuyor. Hatalar yapa yapa doğrular bulunuyor ve ben iyi bir patron olduğumu düşünüyorum. Bunu da sürdürülebilir başarıdan anlayabiliyoruz. Hayatımın hiçbir bölümünde hata yapmaktan korkmadım. Hatalarımı kendime her zaman bir fırsat olarak gördüm. Hatalarımdan her zaman faydalı bir bilgi çıkardım. Şirkette de biri hata yaptığında, korkarak gelirlerdi ve ben hep şu şekilde ilerlerdim. Bu hata neden yapıldı, bundan nasıl bir ders çıkarmalıyız ve sonrasında neler yapacağız. Bu doğrultuda yapılan her hatayı lehimize çevirmeyi başardık. Kazanan ve kaybeden arasındaki en büyük fark geçmişe bakmamak. Sorunu olduğu gibi kabul edip, çözümleyip, yola devam etmek en önemli noktadır. Ben şirketlerimizde geçmişe takılı, bahane üreten insan barındırmam. Şeffaflık severim. Aidiyet duygusu olan insanların önünü açarım. Hata yapmaktan korkmayan, sinerji yaratan ve çalıştığı yeri sahiplenen insanların önünü açarım. Bir de arada bir başarısız olmuş insanları seçerim. Çünkü hayatta başarıya ve alkışlamaya alışmış insanlar ilk başarısızlıkta darmaduman olurlar. Çok başarısızlık yaşadım fakat hiçbir zaman darmaduman olmadım. En önemli özelliklerimden bir tanesi dayanıklılıktır. Lider dediğin esnek olmalıdır. Yaptığı hatayı kabullenip onu iyiye dönüştürebilendir. Bir diğer önemli madde de birbirinin önünü kesmek yerine insan yetiştirmek. Bütün genel müdürlerime yerlerine insan yetiştirmelerini söylüyorum. Vatana millete katkı sağlayan, Atatürkçü insanlar yetiştirmek için talimatlar veriyoruz. Maalesef Türkiye’de liyakate önem verilmiyor. Yapıcı eleştiriye açık olmak çok önemli. İyi bir lider ve patron kendini geçersiz kılandır. Patron dediğin kendini geçersiz kılar, ekibinin ve çalışanlarının önünü açar. Nasıl patronsunuz dediğiniz zaman bunlara dikkat eden bir patronum.” dedi.
ANSİAD 15. Olağan Toplantısı soru cevapların ardından, ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Özbek’in toplantının başkanlığını yapan, Ekonomi Yazarı & Ekonomi Ekranı Kurucusu Sami Altınkaya ile konuğumuz Saran Group Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran’a Antalyalı Seramik Sanatçısı Tufan Dağıstanlı’nın seramik kuşu hediye takdimi ile sona erdi.