ANSİAD Başkanı Akıncı: 16 Mart’tan sonra Antalya’da nasıl aksiyon alacağız?


Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) 2023 faaliyet dönemi 3. Olağan Toplantısı 28 Şubat Salı günü Akra Otel’te gerçekleşti. 

“Depremin Ekonomik ve Sosyal Etkileri” teması ile düzenlenen toplantıda ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Akın Akıncı deprem bölgesindeki izlenimlerini üyeler ile paylaştı.

“Deprem bölgesinde ticaretin canlandırılması gerekiyor”

Deprem bölgesindeki izlenimlerini aktaran Akın Akıncı şunları kaydetti:

“Geçen hafta deprem bölgesine gittim. İskenderun’a oradan da Antakya’ya geçtim ve bir kere şehir yok olmuş. Sağlı sollu on binadan sekizi yıkılmış ve ayakta kalanların büyük bir kısmının da yıkılması gerekiyor. Oluşumu bakımından tarihe geçecek iki büyük deprem üst üste yaşandı. Çok sayıda vatandaşımız bu depremlerde hayatını kaybetti. Birçok vatandaşımız mağdur oldu; hayatları ve umutları söndü.  Bölgede yaşam ve ticaret yok. İnsanlar o bölgeleri terk etmiş. İskenderun’da açık sadece bir tane fırın olduğunu öğrendim. Maalesef vatandaşlarımızın büyük bir kısmını sahipsizlik içinde gördüm.  İlk önce deprem bölgesinde ticaretin canlandırılması gerekiyor. Psikologların dediği gibi birinci evre şok ve tepkisizlikti o geçti. İkinci evre farkındalık ve kızgınlık. Üçüncü evre kabullenme ve dördüncüsünde ise ‘ne yapacağız’ var. Bu soruyu milyonlarca insan soracak. Bizlerde hep birlikte onlara yardımcı olacağız diye düşünüyorum.”

“Depremi bilimden uzaklaşarak kadere bağlamak doğru değil”

“Depremi bilimden uzaklaşarak kadere bağlamak doğru değil. Bilimden uzaklaştığımız taktirde sonuçları maalesef acı bir şekilde önümüze çıkıyor” diyen Akıncı, inşaat mühendisliğinde eğitim sisteminin önemine dikkat çekti ve yetkin mühendislik yasasının bir an önce çıkartılması gerektiğini söyledi. Akıncı, “İnşaat sektöründe bizler konutlarda projelendirme yaparken hedef performansımız can güvenliğidir. Yani deprem yapmış olduğunuz yapıya hasar verebilir ancak hiçbir şekilde insan ölemez.  Burada 7.6  ile 7.8 arasında bir büyüklük ve ona denk gelen 10 ile 11 şiddetindeki bir depremden bahsediyoruz.  Zaten 12 ve 13 şiddetinde gerçekleşen bir depremde dünyada sağlıklı bir yapı kalmıyor. Dolayısıyla yaşadığımız depremin şiddetinin ne kadar önemli olduğunu buradan çok rahat anlayabiliyoruz” şeklinde konuştu.

“16 Mart’tan sonra Antalya’da nasıl aksiyon alacağız?”

15 Mart’ta Antalya’da turizm sezonunun başlayacağına dikkat çeken Akıncı, “Antalya’da 15 Mart‘ta sezon açılacak ve otellere yerleştirilen vatandaşların bir şekilde barınma sorunu söz konusu olacak.  ‘16 Mart’tan sonra Antalya’da nasıl aksiyon alacağız?’ buna hazır olmamız gerekiyor. Vatandaşlarımızın Antalya’da kaldıkları süre içerisinde bir yandan barınma ihtiyaçlarına yönelik bir yandan da istihdamlarına yönelik çalışmalar yapmalıyız” dedi.

“Türkiye de kuraklık sorununu konuşmak zorundayız”

ANSİAD İklim Değişikliği ve Çevre Çalışma Masası Başkanı Cem Arüv ise, yapmış olduğu araştırmalarını üyelere anlattı.

“Türkiye de kuraklık sorununu konuşmak zorundayız” diyen Cem Arüv, Antalya’yı besleyen su havzalarında şiddetli kuraklık yaşandığını söyledi. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün geçtiğimiz günlerde güncelleyerek yayınladığı kuraklık haritalarını değerlendiren Arüv, yaz aylarında su kıtlığı

yaşanacağını, yer altı su seviyelerinin düşeceğini, bölgenin iç kesimlerindeki tarımsal üretimde düşüşler yaşanacağını, Turizm sektörünün su ihtiyacını teminde sıkıntılar yaşayabileceğini ifade etti.

Tarımsal üretimde yaşanacak düşüş sebebi ile gıda enflasyonu ile karşı karşıya kalınabileceği üzerinde duran Arüv, Turizm sektörünün de alternatif su temini teknolojilerine yönelmesi gerektiğini belirtti.

Türkiye fay haritasının MTA tarafından güncellendiğine dikkat çeken Arüv, Antalya Körfezindeki deniz altı faylarının akademik olarak incelenmesi gerektiğini söyledi. Arüv, “Geçtiğimiz günlerde Hatay’da gerçekleşen 6.4 büyüklüğündeki deprem Konyaaltı’ndaki konut alanlarında hissedildi. Buradaki bazı insanlar deprem korkusu ile daha güvenli ilçelere taşındı. Geçmişte hızla büyüyen Antalya da, özellikle Antalya kent merkezi ve çevresini oluşturan yapılar Lara, Aksu çayı ve Boğaçayı’ndan alınan dere ve deniz kumu ile yapıldı. Bu kapsamda Antalya da yıkılması gereken, ömrünü dolduran 7 ve 8 katlı çok sayıda bina var. Bu yapıların kentsel dönüşüme girip yeniden yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir