ATSO, Antalya’nın Pandemiden Çıkış Stratejisini Hazırladı


Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, “Yaraların sarılması için bu yılı ve önümüzdeki yılları kurtarmamız gerekiyor. Bu nedenle Pandemiden güçlü bir çıkış yapmalıyız ve her sektörde bu yönde stratejiler geliştirmeliyiz. Pandeminin etkileri bu yıl ve 2022 yılında da devam edecektir. Pandemi dijitalleşmeyi hızlandırmış, tüketici tercihlerini değiştirmiştir. Dünyada tüketiciler çevrenin korunmasına, sağlıklı yaşam-sağlıklı gıdaya çok daha fazla dikkat etmeye başlamıştır” dedi.

Davut Çetin

ATSO Başkanı Davut Çetin, ATSO 2021 – 2023 yılı Stratejik Planı’nı basın ve kamuoyuyla paylaştı. ATSO Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıya ATSO Başkanı Davut Çetin’in yanı sıra, Meclis Başkanı Süleyman Özer, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı M.Cihangir Deniz ile gazeteciler katıldı.

ATSO’nun stratejik planının, Antalya ekonomisinin vizyonunu ifade ettiğini vurgulayan Davut Çetin, “Artık, pandemi sonrasını konuşma zamanı gelmiştir. Pandemi Antalya ekonomisine büyük hasar verdi, bu hasarı en kısa zamanda telafi etmek için azami çaba göstermeliyiz. Bütün ülkeler pandemiden çıkış stratejilerini belirlemeye başladılar. Daha bir süre pandemiyle birlikte yaşayacağız, ama ekonomide pandemi psikolojisinden çıkmalı, turizm, ticaret, yatırım ve istihdam gündemine dönmeliyiz.  İnsanların, üyelerimizin, gençlerin ümitli olmaya, geleceğe güven duymaya ihtiyacı var. Biz bir taraftan sorunları çözmeye çalışırken, diğer taraftan Antalya ekonomisini geleceğe hazırlamak sorumluluğunu taşıyoruz. Stratejik Planımız bu nedenle önemlidir” dedi.

ATSO Stratejik Plan’ın aylar süren bir çalışmanın ürünü olduğunu belirten Davut Çetin, “Üye anketleri, dış paydaş anketleri, komite anketleri, meclisimizde görüşme sonrasında oluşturduğumuz, ortak akılla ortaya çıkardığımız bir vizyon belgesidir. Bu sadece odamızın kurumsal iş planı değildir, bizim stratejik planımız Antalya ekonomisinin vizyon belgesidir. Bütün sektörleri ve kurumları ilgilendiren bir belgedir. Bu nedenle sizlere bizzat sunum yapmayı gerekli görüyorum” diye konuştu.

BİR YILLIK SÜREDE DİJİTALLEŞMEDE BİR SIÇRAMA YAŞANDI

Başkan Davut Çetin’in sunumundan öne çıkanlar şöyle;

“Odamızın 2013-2016 stratejik planının ana teması kültür ve sanat ile kent merkezini canlandırmaktı. Bu çerçevede kentimize Antalya Kültür Sanat’ı ve ATSO Kaleiçi Evi’ni kazandırmıştık. 2017-2020 döneminde stratejik planımızın ana teması endüstri 4.0 ve inovasyon oldu. Bu çerçevede Antalya 4.0 projesini hazırladık. E-Oda yatırımları yaptık. İnovatso’yu kurduk ve inovasyon yarışmaları başlattık. E-ticaret ve e-ihracat eğitim ve danışmanlık hizmetleriyle üyelerimizi e-ticarete geçirdik.

Antalya 4.0 projemizde turizm 4.0, tarım 4.0, ticaret 4.0, sanayi 4.0, kent 4.0 alanlarında dijitalleşme vizyonunu belirledik, çok çalışma yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Antalya 4.0 konusu bazı sektörlerimiz ve işletmelerimiz tarafından başlangıçta iyi anlaşılmadı. Bizim anlatmak istediğimizi koronavirüs maalesef anlatmış oldu, bir yıllık sürede dijitalleşmede bir sıçrama yaşandı. Dijitalleşmeye geçen, e-ticareti ve sosyal medya ticaretini iyi kullanan işletmeler bu dönemde daha iyi dayandı. Dolayısıyla biz Oda olarak gelecek vizyonunu çizerek Antalya’yı ve üyelerimizi dönüşüme hazırlamaya gayret ediyoruz.

PANDEMİ ANTALYA EKONOMİSİNİ %13 ORANINDA KÜÇÜLTTÜ

Antalya ekonomisi 2020 yılında yakın tarihin en zor dönemini yaşadı, sorunlar, sıkıntılar halen devam etmektedir.  Pandemi 2020 yılında Antalya ekonomisini %13 oranında küçülttü, yani Türkiye ekonomisi %1.8 büyürken, Antalya ekonomisi ciddi bir kan kaybetti. 2016’da dış turizmde %45 düşüş, 2020’de %78 düşüş turizmle birlikte turizme bağlı bütün sektörleri sarstı.

ATSO olarak bu dönemde üyelerimize destek olmak için büyük gayret sarf ettik. Pandemi başlar başlamaz turizmde ve ekonomide ortaya çıkacak hasarı yaptığımız bilimsel rapor çalışmasıyla tespit ettik ve önerilerimizi yetkililerle paylaştık. Antalya kredi ve diğer desteklerden yararlandı. Halen birçok sektörümüz kısa çalışma ödeneği ve kredi yapılandırması gibi desteklere ihtiyaç duyuyor. Bu taleplerimizi doğrudan ve TOBB kanalıyla Hükümete iletiyoruz. Kısa çalışma ödeneğinin bu ay bitirileceği açıklaması yapıldı, oysa turizmde ve turizme bağlı sektörlerde ihtiyaç devam ediyor. Biz bu konuda gerekenleri söyledik, bundan sonrası siyasetin, Hükümetin sorumluluğudur.

Bir yıldan bu yana destek konusunu konuşuyoruz, konuşmaya da devam edeceğiz, ama artık önümüzdeki ayları ve yılları konuşma zamanıdır. Yaraların sarılması için bu yılı ve önümüzdeki yılları kurtarmamız gerekiyor.

Bu nedenle Pandemiden güçlü bir çıkış yapmalıyız ve her sektörde bu yönde stratejiler geliştirmeliyiz. Pandeminin etkileri bu yıl ve 2022 yılında da devam edecektir. Pandemi dijitalleşmeyi hızlandırmış, tüketici tercihlerini değiştirmiştir. Dünyada tüketiciler çevrenin korunmasına, sağlıklı yaşam-sağlıklı gıdaya çok daha fazla dikkat etmeye başlamıştır.

EKONOMİDE, TİCARETTE PANDEMİDEN ÖNCE DE YAPISAL SORUNLAR VARDI

Ayrıca pandemi bitecek dertler bitecek diye bir durum yoktur. Ekonomide, ticarette pandemiden önce de yapısal sorunlar vardı.  Antalya ekonomisinin bu kadar kayıp yaşamasının nedeni dış turizme, kitle turizmine aşırı bağımlılığıdır. 2016’da bir kriz, 2020’de başka kriz yaşadıysak, 2024’te yeni bir kriz yaşayamayacağımızı kimse garanti edemez. Bu nedenle bizim artık Antalya ekonomisinin bünyesini daha güçlü hale getirmemiz gerekmektedir. Diğer taraftan dünyada ticaretin kurallarının değiştiğini, yeniden yazıldığını da dikkate almalıyız. Hızlı değişim, geleneksel ticaretin önünü kapamaktadır. Geleneksel usulde çalışan sektörlerin ve küçük işletmelerin yolları tıkanmıştır veya tıkanmaktadır. Şehir ve sektörler olarak yeni yollar bulmak, yeni yollar açmak zorundayız.

Dünya ekonomisi artık iki ayak üzerinde ilerlemektedir, birisi dijital dönüşümdür, diğeri ise yeşil dönüşümdür. Dijital ekonomi e-ticareti, yapay zekayı, ağ ekonomisini, paylaşım ve deneyim ekonomisini hayatımızın bir parçası haline getirdi. İklim değişikliği de doğal afet risklerini şimdiden artıran, ayrıca tarım ve turizm sektörlerinin geleceklerini doğrudan etkileyecek bir olgudur. Bu iki faktörü de dikkate alarak Antalya’da, gerekli dönüşümü birlikte başarmalıyız.

Antalya ekonomisinde yüksek katma değerli ürün çeşitlendirmesi, dijital ve yeşil dönüşümle sektörel sürdürülebilirliğin güçlendirilmesi yönünde daha hızlı bir gelişme zamanıdır.

ANTALYA HEPİMİZİN ORTAK SORUMLULUĞUDUR

Nasıl bir Antalya istediğimize karar vermeli ve bu yolda ilerlemeliyiz.

-gelecek nesiller için ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilir ilkesini benimseyen bir Antalya

-dijital ve akıllı teknolojilere uyum sağlamış bir turizm ve tarım sektörü,

-endüstri 4.0 teknolojilerine yatırım yapan, dijital dönüşümü başarmış bir sanayi sektörü,

-akıllı kent olarak öğrenen, öğreten ve işbirliği yapan bir Antalya,

-dijital ve akıllı müşteriye deneyim sunan, dijital ticarete uyum sağlamış bir ticaret sektörü,

yolunda birlikte ilerlemeliyiz.

Bu Antalya’yı gerçekleştirmek hepimizin ortak sorumluluğudur. 

-Antalya’nın doğal, tarihi, kültürel hazinelerinin korunmasından,

-Antalya değerlerinin  korunmasından,  markalarının geliştirilmesinden,

-Antalya turizminin, tarımının ve ticaretinin sürdürülebilir gelişmesinden,

-Antalya’nın beşeri sermayesinin geliştirilmesinden,

-Kent estetiğinin ve kent kültürünün geliştirilmesinden,

Antalya’nın tüm kıymetlerinin geleceğe taşınmasından hep birlikte sorumluyuz.

2021-2024 Stratejik Planımız bu çerçevede “Dönüşümü birlikte yönetmek: Ağ Ekonomisi” sloganıyla tasarlanmış ve

– Dijital dönüşüm,

– Çevreci dönüşüm,

– Yaratıcı dönüşüm,

– Özgün ve kimlikli yerel ekonomi dönüşümü,

– Sosyal ve kurumsal dönüşüm

başlıklarını beş stratejik eksen, ağ ekonomisini veya işbirliği ağları modelini stratejik araç olarak belirlemiştir.

Şimdi Stratejik planımızdaki 5 dönüşüm alanına geçmek istiyorum.

ANTALYA VERİ PORTALI OLMASI İÇİN ÇALIŞACAĞIZ

Dijital dönüşüm hedefimiz Antalya 4.0 vizyonunun devamı veya yaşama geçirilmesi niteliğinde projeleri kapsamaktadır.

Dijital dönüşümle oda olarak önce e-oda ve mobil-oda sürecini tamamlayacağız. ATSO veri platformunu kuracağız, daha sonra bunun Antalya veri portalı olması için çalışacağız.

Veri sistemiyle birlikte odamızda algoritma yazılımı, yapay zekayla veri analizi aşamasına geçeceğiz. Bu kapasite bize üyelerimize daha iyi hizmet verme, üye iletişimini güçlendirme, turizm gibi alanlarda yönlendirici çalışmalar yapma imkanı sağlayacaktır. Bu konuda Bilim Üniversitesi ve ANTGİAD ile birlikte yapay zeka çalışmalarına başladık.

Dijital dönüşümde bir hedefimiz Dijital destinasyon yönetim sistemini kurmaktı. Antalya gibi bir turizm başkenti, akıllı turizm aşamasına geçmeli, turizmi büyük veri ve yapay zeka sistemiyle yönetmelidir.

Rota Antalya ile şehrimizin dijital hafıza haritasını çıkardık, görmeden gitme uygulamalarıyla, Kaleiçi’nden İbradı’ya birçok kültürel, tarihi değerlerimizi tanıtıyor, kendimiz de öğreniyoruz. Rota Antalya’yı kent turizmini, alternatif turizmi destekleyecek yeni uygulamalarla geliştireceğiz.

Dijital Turizm kiosklarıyla amacımız özellikle kent merkezinde turistlere görülmesi gereken yerler, alışveriş ve yeme-içme yerleri hakkında bilgi vermektir.

Dijital dönüşümde sektörel projeler de gerçekleştiriyoruz. Tarım 4.0 veya akıllı tarım yüksek katma değerli ürünlere geçiş, verim artışı, iklim değişikliği ve afetlere dirençli tarım için artık vazgeçilmez bir aşama olmuştur.

Oda olarak Vodafone ile akıllı tarım projesi, Growtech tarım inovasyon ödülleri gibi çalışmalarımızı geliştireceğiz.

ÇEVRE ANTALYA’NIN TÜKENMEMESİ GEREKEN EKMEĞİDİR

Çevreci dönüşüm bu dönemin en önemli konularından birisidir. Biraz önce söyledim, çevre kaygısı seyahat alışkanlıklarını değiştirmektedir, dünyada tedarik zincirleri değişmektedir. Sıfır atık ekonomisi yeni bir yatırım ve istihdam alanı olarak ortaya çıkmaktadır.

Antalya ekonomisi turizme ve tarıma bağlı olduğu için aslında Antalya ekmeğini doğadan, yani çevreden kazanan bir şehirdir. Çevre Antalya’nın tükenmemesi gereken ekmeğidir. Turizmin, tarımın geleceği çevreci dönüşümü, sürdürülebilir, sağlıklı gelişmeyi başarmamıza bağlıdır.

Antalya güvenli turizm sertifikasıyla, yeşil oteller sertifikalarıyla bu dönüşüm yoluna girmiştir, ama halen tarım ve turizm başta olmak üzere çok uzun bir mesafe kat etmemiz gereklidir.

Bu nedenle ekolojik ve estetik dönüşüm hedefini koyduk. Mühendis Odaları başkanlarımızla bir toplantı yaptık ve Çevreci dönüşüm platformunu kurmak için harekete geçtik. Antalya Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği yaparak iklim değişikliğine dirençli ekonomi yol haritası için çalışacağız. Akdeniz üniversitesi ve Bilim üniversitesi ile işbirliği içinde bu yol haritasını sektörlerimiz ve işletmelerimiz için çıkaracağız. Bu tarım, turizm, sanayi ve ulaştırma sektörlerimizi yakından ilgilendiren bir konu. 

Çevreci üretimle yerel ekonomiyi desteklemenin bir yolu döngüsel ekonomidir. Döngüsel ekonomi sıfır atık ekonomisi olarak biliniyor, ama aslında bir bölgede atıkları girdi olarak yeniden dönüştüren, hammaddeyi işleyerek satan, yani kendine yeten, katma değeri en yüksek düzeye çıkarak ekonomi modelidir. Bir ilçenin kendi etini, sütünü, tahılını kendisinin işlemesi döngüsel ekonomi kapsamına girmektedir. Döngüsel ekonomi modelinin ilçelerimiz için çok faydalı olacağına inanıyorum.

Güneş enerjisinden yararlanmak Antalya için olmazsa olmazdır. Bunu önce odamızda gerçekleştireceğiz. Ayrıca kendimize sıfır atık hedefi de koyduk. 

Ayrıca estetik dönüşüme de öncü olacak, örnek yaratacak projeler gerçekleştireceğiz. Bu konuda SİAD’larımızla birlikte bir çalışma başlatmıştık, pandemi araya girince o da kaldı. Şimdi Şehir Plancıları Odamız ve Üniversiteyle bu yönde çalışıyoruz.

BİR ANTALYA UNİCORN’U HEPİMİZİN ORTAK HEDEFİ OLMALIDIR

Yaratıcı dönüşümle Antalya ekonomisinde geleceğin sektörlerinin gelişmesini desteklemeyi amaçlıyoruz. Yaratıcı ekonomi dediğimizde, tasarım, sağlık teknolojisi, biyoteknoloji, oyun ve film endüstrisi, kültür ve reklam sektörü de içine girmektedir.

Antalya ekonomisinin ürün desenine en uygun yenilikçi sektörlerin başında bilişim, biyoteknoloji, yaşam bilimi teknolojileri (biyomedikal, biyoelektronik) gelmektedir. Biyoteknoloji, tarım, gıda sanayi, sağlık-ilaç sektörü, tohum, yem, gübre üretimi, akıllı malzeme gibi birçok alanı kapsamaktadır. Bu konuda BAKA ile birlikte tarım teknolojileri geliştirme bölgesi projesi üzerinde çalışıyoruz. Bir düşüncemiz EXPO alanının en azından bir bölümünü bu yönde değerlendirmektir.  

Bu kapsamda Facebook istasyonu gibi projelere de destek veriyoruz. Facebook istasyonu üyelerimizin sosyal medya ticaretinin gelişmesine katkı yapacaktır.

Yaratıcı sektörlerde startup ekosistemi ve geleceğin ürünleri araştırmaları gibi hedefler de belirlemiş bulunuyoruz.

Antalya, kültür ve sanat ekonomisi, tasarım, film sektörü gibi yaratıcı sektörlerde de daha hızlı ilerlemelidir. Odamız bu konularda çalışmalar yürütmektedir. Örneğin Antalya Kültür Sanat, yaratıcı sektörlerde yetenekleri ve girişimciliği destekleme amaçlı ağ veya platform hizmetlerini geliştirmektedir.

Bu dönem ayrıca İnovatso ile startup ekosistemini destekleme çalışmasına da başlıyoruz.  Antalya bilişim alanında ilerleme kaydetmektedir. Türkiye geçen yıl ilk Unicorn’u çıkardı, bu yıl yenileri bekleniyor. Bir Antalya Unicorn’u da hepimizin ortak hedefi olmalıdır.

ÖZGÜN ÜRÜNLERİ GELİŞTİRMEYİ VE TURİZME KAZANDIRMAYI AMAÇLIYORUZ

Bir başka stratejik amacımız yerel ekonominin güçlendirilmesidir. Toplu işyeri projesi ve akıllı lojistik merkezi projelerini bu kapsamda gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Yerel lojistik ağın ne kadar önemli olduğunu pandemiyle birlikte gördük. 

Gelecek yıl için bir başka projemiz, benim geçen dönem düşündüğüm, ama ertelediğimiz bir konu olan yerel ürünler mağazaları projesidir. Bununla özgün ürünleri geliştirmeyi ve turizme kazandırmayı amaçlıyoruz. Antalya turizmin ticaret potansiyelini yeterince değerlendirememektedir. Yerel ürünlerimizi markalaşma ve ticarileştirme yönünde ilerleme ile turizmden ticaretin ve tarımın daha fazla pay almasını sağlamalıyız.  

Bölgesel ticaret fuarı pandemi nedeniyle ertelediğimiz bir projedir. Yerel ekonominin güçlendirilmesi konusunda ağ ekonomisi modelini etkin bir biçimde kullanmalıyız. Bu dönem bu konuda yoğun çalışacağız.

SOSYAL GİRİŞİMCİLİK PROJE YARIŞMASI

İşbirliği ağlarıyla dayanışma ve birliktelik, 2021-2024 stratejik planımızın en önemli amacıdır. 

Esasen dijitalleşme her işletmenin, hatta her insanın çok çeşitli ağlara bağlanmış olmasıdır. Bu bağlanma günümüzde internet ve sosyal medya ile zaten gerçekleşmiştir ve bu ağlar başlı başına ekonomik ve sosyal alışveriş platformları haline gelmiştir.  Bugün her insan, her işletme, her kurum internette, sosyal medyada birçok ağın üyesidir.

Pandemi sanal dünyada çalışmayı öğreterek mekan ve zaman sınırını ortadan kaldırdı. Fiziksel fuarların yerini sanal fuarlar aldı. Artık yılda 3-4 fuarı beklemek gerekmiyor. Dolayısıyla sanal ortamda üyelerimize sektörel işbirliği ve ticaret platformları açmayı hedefliyoruz. Bunun için networking veya ağ oluşturma hizmetlerimizi geliştireceğiz.     

Bu çerçevede bir önemli konumuz da sosyal girişimcilik proje yarışmasıdır.

Sosyal girişimcilik proje yarışmasıyla da örnek girişimleri destekleyici çalışmalar yapacağız. Kadın ve Genç Girişimci Kurullarımız bu konuda aktif rol alacaklar.

CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI VE SEMBOL ESER

Stratejik plan dönemimizde 2023, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları tarafından destansı bir Kurtuluş Savaşı sonucunda kurulan Cumhuriyetimizin 100. Yılı olması nedeniyle ayrı bir önem taşımaktadır. 

Cumhuriyetimizin 100. Yılı Eseri tarihimize, Cumhuriyete aynı ruh ve heyecanla sahip çıktığımızı, Cumhuriyetimizi kuran ve bugüne getiren atalarımıza ve gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuzun bilincinde olduğumuzu yansıtan sembol olacaktır.

NEREYE GİDECEĞİNİ BİLMİYORSAN, HANGİ YOLDAN GİTTİĞİNİN ÖNEMİ YOKTUR

Stratejik plan her şeyden önce bir vizyondur, yol haritasıdır. Önemli olan mutlaka hedefe ulaşmak değildir, doğru istikamette yürümektir. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz.

Planımızın önsözünde Alice Harikalar Dünyası kitabındaki bir sözü koydum. Orada diyor ki ‘nereye gideceğini bilmiyorsan, hangi yoldan gittiğinin önemi yoktur.’ Kent, sektör ve kurumlar olarak nereye gitmek istediğimizi, yani rotamızı devamlı kontrol etmeliyiz. Öyle bir çağda yaşıyoruz ki dünya ve koşullar hızla değişiyor. Kaybolmamak için de dalgalara göre rotamızı ayarlamalıyız.

Günümüzde stratejik planlar dinamik bir çerçevede yapılmak ve sürekli güncellenmek durumundadır. Biz bunu da unutmuyoruz, üyemizle, paydaşlarımızla sürekli iletişim içinde vizyonumuzu yenilemeye devam edeceğiz. Sizler de bizim en önemli paydaşlarımız arasındasınız. O nedenle stratejik planımıza sizlerin de katkı sağlamanızı rica ediyorum.

Antalya ticaretinin günlük sorunlarda boğulmaması için, yeni yollar açması, yeni yollar bulması gerektiğini söylemiştim. İnşallah pandemiden hızlı ve güçlü bir şekilde çıkacağız ve Antalya geleceğe daha güçlü bir şekilde yürüyecektir.”

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir