4 Yöresel Ürün Daha Coğrafi İşaret Aldı
|“Sizin Oraların Nesi Meşhur” sloganıyla Antalya Ticaret Borsası (ATB) öncülüğünde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) desteğiyle düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı YÖREX’in açılışında, Kastamonu Siyez Buğdayı, Taş Baskı Dokuması, Mardin Bulguru ve Rize Kavurması coğrafi işaret tescil belgelerini aldılar.
Seher Özen Karadeniz
Antalya Ticaret Borsası (ATB) öncülüğünde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) desteğiyle düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı YÖREX’te, üç il, dört farklı ürünle coğrafi işaret belgesi aldı. Haberlerimizde de sıkça vurguladığımız gibi bir amacı da coğrafi işaretli ürünler konusunda tüketicinin ve üreticinin farkındalığını arttırmak olan YÖREX, fuarın geneline yaydığı coğrafi işaret meselesini, yeni işaret alan 4 ürünün duyurusunu yaptığı açılış gününde de ayrıca vurgulamış oldu.
Businessantalya olarak Kastamonu ve Mardin stantlarını ziyaret ettik. Siyez Buğdayı, Taş Baskı Dokuması ve Mardin Bulgurunun tescil sürecindeki çalışmaları konuştuk.
Kastamonu’nun 10 coğrafi işaretli ürünü vardı. Siyez Buğdayı ve Kastamonu Taş Baskı Dokuması ile coğrafi işaretli ürün sayısı 12 oldu. Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası’nın standında Taş Baskı Dokuma ustası, girişimci Pınar Göçmez ile konuştuk. Kastamonu’nun Osmanlı döneminden itibaren dokumacılıkta ve yazmacılıkta çok eski bir geçmişe sahip olduğunu belirten Göçmez, 17. yüzyılda Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Kastamonu’nun kumaşlarının meşhur olduğundan bahsettiğini hatırlattı.
Taş Baskı Dokuma sanatını günümüzde yaşatmaya çalıştığını belirten Göçmez şunları söyledi: “Kastamonu Taş Baskı Dokuması, Kastamonu’da çirişli ip kullanılarak üretilen dokuma üzerine boya, fırça ve oyulmuş ahşap kalıplarla desenlerin çizilmesi veya basılmasıyla meydana getirilir Taş baskı taş ile yapılan bir baskı değildir. Kumaşın üzerine baskı yapılırken kullanılan kalıpların işlem sırasında boyana boyana zamanla taş görünümüne sahip olmaları nedeniyle bu ismi almıştır. Unutulmaya yüz tutmak üzereyken 1900’lü yılların sonunda tekrar canlanmış, Kastamonu’da açılan kurslarla yeni ustalar yetişmiştir. Ben de o kurslardan aldığım eğitimle baskıyı öğrendim. Kastamonu’nun nu sanattaki en eski ustalarından Cemil Kızılkaya’dan da yararlandım.”
Göçmez, Taş Baskı Dokuma sanatı konusunda Tokat’la aralarında hep bir ‘sizin mi bizim mi’ konusu geçtiğini hatırlatarak, “coğrafi işaret tescil belgesiyle artık Taş Baskı Dokumanın Kastamonu’nun geleneksel el sanatı olduğunu tescillemiş olduk” dedi.
Siyez ürünlerini Kastamonu’da ilk üretenlerden biri olan İstiklal Yolu markasının sahibi Hüseyin Ünal, Kastamonu’nun Seyder ilçesinde 1964 yılına kadar ailesinin kendi yiyeceği kadar siyez buğdayı ektiğini, zamanla dedesinin siyez için ayrı bir değirmen açmasıyla siyez buğdayıyla olan hikayelerinin başladığını ve Kastamonu’da dedesinin başladığı üretimi devam ettirdiklerini söyledi. Siyezin 2n=14 kromozom sayısıyla genetik olarak en basit buğday çeşidi olduğunu belirten Ünal, yaklaşık 10.000 yıl önce yetiştirilmeye başlandığını belirtti. Bu nadide tahılın orijinin Türkiye’nin dağlık bölgeleri olduğunu kaydeden Sümbül siyezin günümüz buğdayının atası olduğunu söyledi.
Siyezin içeriğiyle çok özel bir buğday olduğunu görünce tanıtıma başladıklarını kaydeden Sümbül şunları söyledi: “Başlarda sadece bulgurunu yaptık. Fuarlarda bulguru tanıtmaya başladım. Zaman içinde özellikle de ünlü doktor Canan Karatay’ın siyez bulguru ve buğdayı konusunda önemli farkındalık yaratmasıyla işlerimiz daha da büyüdü.” Sümbül, siyez buğdayının eşsiz lezzeti ve besleyici özelliğine rağmen birim alandan elde edilen verimi düşük olması ve kabuklu yapısından dolayı işleme zorlukları nedeniyle zaman içinde yerini, verimi yüksek melez buğdaylara bıraktığını bildirdi.
Siyez buğdayının; yüksek antioksidan içeriğine sahip, karbonhidrat değerinin düşük protein değerinin yüksek ve kolestrol içermeyen, glisemik indeks değerinin düşük olması nedeniyle obezite ile mücadele de önemli bir gıda alternatifi olduğuna dikkat çeken Sümbül, içerdiği B1, B2, B6, B12 vitaminleriyle de sindirim ve sinir sistemi için hayati öneme sahip olduğuna belirtti.
Zamanla bölgedeki üreticilerin sayısının da arttığına dikkat çeken Sümbül, hala siyez ürünlerini geleneksel yöntemlerle üreten tek firmanın kendileri olduğunu belirterek bulgurundan ununa, ezmesinden makarnasına kadar farklı 22 çeşit ürün ürettiklerine dikkat çekti. İnternetten satışları olduğunu ve 5M Migrosların 400 mağazasına da 5 ürünle girdiklerini söyledi. Kastamonu Ticaret Odası ve Tarım İl Müdürküğü2nün coğrafi işaret konusunda büyük çaba harcadıklarını belirten Sümbül, Kastamonu’nun bunu hak ettiğini ifade etti.
YÖREX Fuarı’nda belgesini alan bir diğer şehir de Mardin Bulguruyla Mardin oldu. Mardin Bulgurcular Derneği Başkanı Faysal Sun ve Kızıltepe Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı Velit Aydın’ın birlikte aldığı coğrafi işaret tescil belgesiyle ilgili olarak, Kızıltepe Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Velit Aydın’ın görüşlerini aldık: “Mezopotamya topraklarında yetişen dünyanın en kaliteli buğdayından ürettiğimiz Mardin Bulgurunun hak ettiği “Coğrafi İşaret Tescil Belgesine” kavuşmasından mutluk duyuyoruz. 2016 yılında yaptığımız Coğrafi İşaret Tescil Belgesi başvurumuzun neticesini Antalya YÖREX Fuarında almış olmaktan da ayrıca mutluyuz. Çünkü YÖREX süreciyle bizler de coğrafi işaretli ürün konusunda bilinçlendik ve kendi bölgemizde de bu konuda toplantılar yaparak üreticilerimizi de konuyla ilgili bilgilendirdik.” Mezopotamya ovasının tarımsal anlamda önemli bir hazine olduğunu ifade eden Aydın, Kızıltepe Mercimeği için de coğrafi işaretle ilgili çalışmaları olduğunu belirtti. Zaman içinde Derik zeytini ve Mardin üzümüyle ilgili de çalışmalara başlayacaklarını ifade eden Aydın ayrıca YÖREX süresince stantlarında Mardin Bulgurundan yaptıkları pilavı ve Kızıltepe mercimeği çorbasını fuar ziyaretçilerine ikram edeceklerini söyledi.